Gkhan
27/02/2007, 16:43
Kuran-ı Kerim'in Nahl Suresi 67'inci ayetinde aynen şöyle bir ifade vardır:
“Hurmalıkların meyvelerinden, üzümlerden de sarhoş edici bir içecek ve güzel bir rızk elde edersiniz. İşte bunda, aklını işleten bir topluluk için kesin bir mucize vardır.' (Çeviri: Prof. Yaşar Nuri Öztürk)
Elmalılı Hamdi Hoca’nın meali de üç aşağı beş yukarı böyle..
Üzümlerden sarhoş edici bir içecek. Aklını işleten toplum için "kesin" bir mucize. Uzandım divana her günkü gibi, gazeteleri okuyacağım. Bir başlık hemen dikkatimi çekti.
"Şaraptaki madde bol kalorili yemeklerin kötü etkilerini önlüyor." Bir nefeste okudum yazıyı.
Harvard Tıp Okulu ve Amerikan Ulusal Yaşlanma Enstitüsü
araştırmacıları, kırmızı şarapta bulunan resveratrol denen doğal maddenin zengin kalorili ve bol yağlı yemeklerin Kötü etkilerini yok ettiğini ve ömrü uzattığını keşfetmişler.
Habere göre; Her gün düzenli alınan resveratrol, son yıllarda hızla artan obezite/şişmanlık kaynaklı rahatsızlıklar, hatta ölümlerin çaresi oluyor.
Resveratrol üzümün kabuğunda, dolayısı ile kırmızı şarapta bulunan bir madde ve bu madde, ünlü bilim dünyasında "Fransız Paradoksu" diye bilinen çelişkinin büyük anlamda çözümü. Fransızlar Dünyanın en zengin ve en yağlı yemeklerini yiyen millet oldukları halde, Amerikalılara göre çok daha az kalp hastalıklarına yakalanıyorlar.. Neden? İşte bundan. Her yemekte içtikleri kırmızı şaraptaki resveratrol, bol yağlı, bol kalorili yemeklerinin kötü etkisini yok ediyor. Araştırmacılar bir gurup deney faresini, yüzde 60'i yağlardan oluşan
bir diyetle beslediler. Fareler, fare türü için orta yaş demek olan, bir yaşındaydılar. Beklendiği gibi fareler bir süre sonar şeker hastası oldular, karaciğerleri büyüdü ve standart beslenen farelere göre daha erken ölmeye başladılar.
Bir başka gurup fare de ayni diyetle beslendiler, ama onlara ayni zamanda büyük dozlarda resveratrol verildi. Bu fareler de normalin üstünde şişmanladılar. Ne var ki bunların kan şekerlerinde ve insilün üretimlerinde değişme olmadı. Şeker hastası olmadılar. Karaciğerleri büyümedi.. En önemlisi şaraptaki bu madde farelerin hayatını çok keskin bir şekilde uzattı. Resveratrol alan fareler, normal beslenen ve normal yaşam süren farelerden de daha uzun yaşadılar. Yani Bu fareler, sağlıklarından hiçbir bedel ödemeden, en sevdikleri, en güzel, en lezzetli, en yağlı yemekleri istedikleri kadar yediler. Üstelik Normal beslenen farelere göre daha uzun yaşadılar.
Araştırmacılar resveratrol’un farelerin fiziksel yaşam kalitelerine nasıl etki ettiğine de baktılar. Farelerin denge ve fiziksel gücünü deneyen bir test var. Dönen bir çubuk üzerinde düşmeden yürüme süreleri ölçülüyor. Resveratrol alan fareler yaşlandıkça daha başarılı olmaya başladılar
ve normal beslenen genç farelerle ayni formu muhafaza ettiler.
Bu madde sadece ömrü uzatmakla kalmıyor Kansere karşı, Virüs hastalıklarına karşı, Ateşli, iltihaplı hastalıklara karşı, Sinirlerin ve sinir sisteminin muhafızı. Yani her derde deva tam bir mucize madde bu..
Bu konulardaki çalışmalar da hızla devam ediyor. Uzmanlar farelerden alınan sonuçların insanlar için de geçerli olacağını düşünüyorlar. Ama şimdilik aşılması gereken çok şey var.
Nahl suresinin 67'inci ayetinde haber verilen "Kesin
mucize"nin "Aklını işleten topluluk" tarafından nihayet keşfedildiği. Bu mucizeyi çözmek için 2006 yılını bekleyen bilim, resveratol hapını da herhalde kısa zamanda gerçekleştirir.
Not : alıntıdır..
“Hurmalıkların meyvelerinden, üzümlerden de sarhoş edici bir içecek ve güzel bir rızk elde edersiniz. İşte bunda, aklını işleten bir topluluk için kesin bir mucize vardır.' (Çeviri: Prof. Yaşar Nuri Öztürk)
Elmalılı Hamdi Hoca’nın meali de üç aşağı beş yukarı böyle..
Üzümlerden sarhoş edici bir içecek. Aklını işleten toplum için "kesin" bir mucize. Uzandım divana her günkü gibi, gazeteleri okuyacağım. Bir başlık hemen dikkatimi çekti.
"Şaraptaki madde bol kalorili yemeklerin kötü etkilerini önlüyor." Bir nefeste okudum yazıyı.
Harvard Tıp Okulu ve Amerikan Ulusal Yaşlanma Enstitüsü
araştırmacıları, kırmızı şarapta bulunan resveratrol denen doğal maddenin zengin kalorili ve bol yağlı yemeklerin Kötü etkilerini yok ettiğini ve ömrü uzattığını keşfetmişler.
Habere göre; Her gün düzenli alınan resveratrol, son yıllarda hızla artan obezite/şişmanlık kaynaklı rahatsızlıklar, hatta ölümlerin çaresi oluyor.
Resveratrol üzümün kabuğunda, dolayısı ile kırmızı şarapta bulunan bir madde ve bu madde, ünlü bilim dünyasında "Fransız Paradoksu" diye bilinen çelişkinin büyük anlamda çözümü. Fransızlar Dünyanın en zengin ve en yağlı yemeklerini yiyen millet oldukları halde, Amerikalılara göre çok daha az kalp hastalıklarına yakalanıyorlar.. Neden? İşte bundan. Her yemekte içtikleri kırmızı şaraptaki resveratrol, bol yağlı, bol kalorili yemeklerinin kötü etkisini yok ediyor. Araştırmacılar bir gurup deney faresini, yüzde 60'i yağlardan oluşan
bir diyetle beslediler. Fareler, fare türü için orta yaş demek olan, bir yaşındaydılar. Beklendiği gibi fareler bir süre sonar şeker hastası oldular, karaciğerleri büyüdü ve standart beslenen farelere göre daha erken ölmeye başladılar.
Bir başka gurup fare de ayni diyetle beslendiler, ama onlara ayni zamanda büyük dozlarda resveratrol verildi. Bu fareler de normalin üstünde şişmanladılar. Ne var ki bunların kan şekerlerinde ve insilün üretimlerinde değişme olmadı. Şeker hastası olmadılar. Karaciğerleri büyümedi.. En önemlisi şaraptaki bu madde farelerin hayatını çok keskin bir şekilde uzattı. Resveratrol alan fareler, normal beslenen ve normal yaşam süren farelerden de daha uzun yaşadılar. Yani Bu fareler, sağlıklarından hiçbir bedel ödemeden, en sevdikleri, en güzel, en lezzetli, en yağlı yemekleri istedikleri kadar yediler. Üstelik Normal beslenen farelere göre daha uzun yaşadılar.
Araştırmacılar resveratrol’un farelerin fiziksel yaşam kalitelerine nasıl etki ettiğine de baktılar. Farelerin denge ve fiziksel gücünü deneyen bir test var. Dönen bir çubuk üzerinde düşmeden yürüme süreleri ölçülüyor. Resveratrol alan fareler yaşlandıkça daha başarılı olmaya başladılar
ve normal beslenen genç farelerle ayni formu muhafaza ettiler.
Bu madde sadece ömrü uzatmakla kalmıyor Kansere karşı, Virüs hastalıklarına karşı, Ateşli, iltihaplı hastalıklara karşı, Sinirlerin ve sinir sisteminin muhafızı. Yani her derde deva tam bir mucize madde bu..
Bu konulardaki çalışmalar da hızla devam ediyor. Uzmanlar farelerden alınan sonuçların insanlar için de geçerli olacağını düşünüyorlar. Ama şimdilik aşılması gereken çok şey var.
Nahl suresinin 67'inci ayetinde haber verilen "Kesin
mucize"nin "Aklını işleten topluluk" tarafından nihayet keşfedildiği. Bu mucizeyi çözmek için 2006 yılını bekleyen bilim, resveratol hapını da herhalde kısa zamanda gerçekleştirir.
Not : alıntıdır..