Sayfa 4/5 İlkİlk 12345 SonSon
98 sonuçtan 61 ile 80 arası

Konu: Pratik Bilgiler

  1. #61
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    Genç ve Sağlıklı Kalmak: Antioksidanlar

    Yaşamımızın her alanında olduğu gibi beslenme alışkanlıklarımızda da doğaya dönüş söz konusu. Dozunda kullanılan vitaminler, vücuttaki paslanmayı giderici etki yaparak en az 150 yıl yaşamayı vaad ediyor.

    Şimdiye dek kaçınılmaz son yaşlılığı geciktirmek için neler yapmadık ki! Avuç dolusu paralar vererek satın aldığımız bakım kremleri yetmeyince, estetik amaliyatlar kaçınılmaz oldu. Yüzümüzü ve vücudumuzu zamana esir etmedik.

    Peki ya sağlığımızı? Kırkını aşıp da biraz aklı başına gelenlerimiz en fazla yıllardır vazgeçemediği sigarayı bıraktılar, doktoru artık yememesi gerektiğini söylediğinden kırmızı eti haftada bir güne indirdiler, akşamları birer kilometreyi aşmayan yürüyüşler yaptılar. Hepsi bu! Oysa, genç yaşlardan itibaren alışkanlık haline getirilmesi gereken doğru ve düzenli beslenmeyle birçok hastalığı ekerde ederek, yüz yaşında bile dimdik ayakta kalabilmek mümkün.

    Birçok besin maddesinde bulunan vücudun direncini arttırıcı, ser radikallerin oluşumunu engelleyip, oksitlenmeyi azaltıcı vitaminleri çağın buluşu olarak değerlendiriliyor.İnsan ömrünün 150 yıl olması aslında çok kolay!

    Anti-oksidan nedir?
    Yaşamımız boyunca mükemmel işleyişine akıl sır erdiremediğimiz vücudumuz belli bir yaştan sonra ihanet eder ve toksit maddeler, cildin kolejen tabakasını tahrip eden ser radikaller ve karbon monoksit gibi zararlı gazlar oluşturarak yaşlanma sürecini başlatır.
    Bitkilerdeki bazı vitaminlerin bu süreci azaltıcı etkisi vardır. Bir nevi vücuttaki paslanmayı giderirler. Hakkında uzun süredir araştırmalar yapılan, kongreler düzenlenlenen söz konusu vitaminler, geçtiğimiz yıllarda bir başlık altında toplanmış ve anti-oksidan (paslanmayı geciktirici) adını almıştır. Anti oksidanların tıbben etkisi kanıtlandıktan sonra kozmetik sektörünün bundan faydalanmaması kaçınılmazdı tabii. Birbiri ardına üretilen ser radikalleri önleyici, zengin E vitamini içeren bakım kremleri anti oksidanların sadece beslenme yoluyla alınmasıyla ibaret olmaktan çıkarttı.

    Etkileri
    Vücudumuzun kendini tahrip etme özelliği olduğu gibi savunma mekanizmasından ileri gelen tedavi özelliği de mevcut. Bunu daha da pekiştiren ve dirençli olmamızı sağlayan besinler (özellikle vitaminler), bileşimindeki paslanmayı önleyici maddelerle ser radikallerin ve toksinlerin oluşumunu engelliyor ve yaşlanmayı yavaşlatıyor. Daha da önemlisi başta kanser olmak üzere birçok hastalığın oluşumunu engelliyor. Vücudun hücre koruma sistemleri içinde önemli bir yere sahip olan anti –oksidanlar, bu görevi belirgin hücre hasarlarına yol açabilen maddeleri etkisizleştirerek gerçekleştirirler.

    Nelerde bulunur?
    Belirttiğimiz gibi A, C ve E vitaminlerinde bulunan anti-oksidanları gruplandıracak olursak;
    A vitamini: Koyu renkli yapraklı bitkiler, ıspanak, havuç
    C vitamini: Trunçgiller, çilek, brokoli, lahana, patates, maydonoz ve çok sayıda meyva, sebze
    E vitamini: Kuruyemişler, bazı bitkisel yağlar ve lifli yeşil besinler

    Garantili güzellik için E vitamini
    Uzmanlar, canlı, parlak, ışıl ışıl bir cilt için E vitamininin etkisinin inkar edilmemesi gerektiğini söylüyor. Bunun bilincinde olan kozmetik firmaları da zaten bu vitaminden çokça yararlanıyor. Hemen hemen her bakım kremiminin içeriğinde yer alan E vitamini, cildin en alt hücrelerine kadar nüfus ederek erken yaşlanmayı önleyici, parlaklaştırıcı ve canylandırıcı bir etki yapıyor. E vitaminin marifetleri bununla da sınırlı değil. Amerikalı uzmanların yaptıkları araştırmalara göre; hava kirliliği ve sigaraya bağlı olarak tahrip olan hücrelerin yenilenmesin dede önemli bir yere sahip olan E vitamini aynı zamanda beyin ve bağışıklık sisteminin yenilenmesinde de son derece etkili.

    Arizona Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre ise E vitamini verilen hayvanların akranlarına göre daha genç göründükleri ve daha uzun ömürlü oldukları kanıtlanmış. Bunun nedeni ise vitaminin, yaşlılılkla azalan bir protein çeşitinin yok olmasını engellemesi.

    Ne kadar alınmalı?
    Uzmanlar, hergün alınan sebze ve meyvelerin günlük anti-oksidan ihtiyacını karşılamadığında hemfikir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, vitaminden zengin sebze ve meyvelerden günde en az beş öğün yemek gerekiyor. Bu nedenle vitaminler hap olarak da alınabilir. Ayrıca düzenli beslenilse bile, bazı hatalı alışkanlıklar, vücudumuzdaki vitaminleri hızla tüketmekte. Sigara, aşırı alkol, stres bu etkilerin başında geliyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, en az iki yıl süreyle 200 ünite E vitamini alan kişilerin kalp ve damar hastalıklarına yakalanma risklerinin bu vitaminleri almayanlara oranla yüzde 41 daha az olduğu görülmüştür.

    Bunlar yaşlılığı durdurur
    Kahvaltılık tahıl: Yulaf, kara buğday gevreği, buğday ya da pirinç gevreği
    Süt ürünleri: Soya sütü, gravyer, permesan peynirleri ve yoğurt.
    Ekmek çeşitleri: Kara ekmek, tahıllı ekmek, arpa, yulaf ve çavdar ekmeği
    Sebze, baklagiller: Brokoli, lahana, havuç, ıspanak, bal kabağı, domates, tere, bezelye, nohut, mercimek, semizotu, mısır, avakado, pırasa, soya.
    Tahıllar: Bulgur, esmer pirinç, basmati pirinci.
    Balık ve kabuklu deniz ürünleri: Somon, alabalık, barbunya, istiridye, karides, uskumru, kalkan.
    Meyve ve tatlılar: Kayısı, muz, kiraz, elma, çilek, pembe greyfurt, mango, kavun, karpuz, üzüm, dut, kuru meyveler, ceviz, badem, fındık.
    Alkolsüz içecekler: Çorbalar, çay ve yeşil çay
    Yağlar: Zeytinyağı

    Bunlar yaşlandırır
    Mısır gevreği, demirle zenginleştirilmiş tahıllar
    Yağlı peynirler, demirle zengnleştirilmiş süt
    Beyaz ekmek, bisküvi, turta, pizza.
    Beyin, böbrek, sosis, salam, füme jambon,
    Kızarmış patates, cips, hormonlu sebzeler
    Düdüklü tencerede pişirilmiş beyaz pirinç
    a balığı, kılıç, ton, ançuez, köpek balığı, tuzlanmış balık.
    Şuruplu meyveler, reçel, çikolata, bal, dondurma, tereyağ, hindistan cevizi
    Kahve, şurup, hazır çorbalar.
    Kristal şişelerde saklanan alkollü içecekler
    Tereyağ, taze krema, margarin, kızartma yağları, doymuş yağlar.

    İdeal beslenme için
    Günde bir kez: Yeşil salata, sebze, tahıl, baklagiller.
    Günde iki kez: Çiğ sebze, kepek ekmeği
    Güünde üç kez: Yoğurt
    Günde beş kez: Meyve, çay, maden suyu, çorba
    Günde 12 tane: Fındık ya da badem
    Haftada bir kez: Kırmızı et
    Haftada iki kez: Yağlı balık
    Haftada üç kez: Yağsğz balık, beyaz et, karaciğer
    Haftada üç dört kez: Çiftlik yumurtası
    Haftada yedi kez: Soğan, sarmısak, mercimek
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  2. #62
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    GÜÇLÜ BELLEK

    Bazen bir kelime hatırlayamadığımız, bazen de isimlendirmede güçlük çektiğimiz anlar olur. Uzmanlar buna ‘bellek bozukluğu’ adını veriyor. Bellek bozukluğu, bazı kişilerde beceri kaybı, entelektüel yapıda bozulmalar ve davranış değişiklikleri ile kendini gösterir.

    Yoğun iş temposu, stres, fiziksel ve ruhsal yorgunluk, yaşamın belirli dönemlerinde mental işlevler ile ilgili fonksiyon bozuklukları ve yakınmalara neden olabiliyor. Örneğin depresyonda olan, çevresel uyarılara duyarsız, ilgi azlığı ve konsantrasyon güçlüğü yaşayan kişinin mental fonksiyonlarını yorumlamak çok kez hatalı sonuçlara neden olur. Yine yoğun iş temposu ve fiziksel yüklenme dönemlerinde unutkanlık, organik bir neden olmadan da yaşanabilir.

    Güçlü bellek:İyi uyku

    Daha güçlü bir bellek için, düzenli ve dengeli bir yaşam sürdürün. Yeterli ve dengeli beslenin, iyi uyuyun, alkolü azaltın, sigara kullanmayın. Sık sık temiz havada, parklarda, ormanda yürüyüş yapın.
    Sosyal ilişkilerinizi koruyun, genişletin, çoğaltın. Düzenli bir kan basıncına sahip olmaya özen gösterin. Unutma sorunu, her zaman organik bir hastalığa işaret etmez, ama üzerinde mutlaka durulmalıdır.

    Daha iyi hatırlamak için ne yapılmalı?

    •Zihninizi zorlayın .
    •Dikkat gösterin
    •Her şeyi hatırlamaya çalışmayın
    •Mineral ve vitamin desteği alın
    •Kahveyi kesin
    •Liste yapın
    •Planlayın
    •Post - it kullanın
    •Özetleyin
    •Stresinizi sınırlayın
    •İşinizle eğlencenizi dengeleyin
    •Depresyonu unutmayın
    •Kullandığınız ilaçlara dikkat edin. Bazı ilaçlar bellek kayıplarına neden olabiliyor.
    •Ilımlı egzersiz yapın


    Bu besinler zihni kuvvetlendirir

    Daha sağlam, daha güçlü ve daha dayanıklı bir bellek yeteneği, beslenme alışkanlıklarıyla yakından ilişkili. Her gün en az beş porsiyon sebze ve meyve yiyin. Kuru siyah erik, brüksel lahanası, kırmızı biber, kuru siyah üzüm, ıspanak, portakal, böğürtlen, brokoli, avokado, çilek, ahududu, kivi, pancar, kızılcık ve soğana önem verin.

    Düzenli uyu, genç kal

    İyi ve düzenli bir uyku, genç kalmanın temel taşlarından. Günde ortalama yedi - sekiz saat uyumanın önemine dikkat çeken uzmanların önerileri şöyle:
    • Gece atıştırmalarından vazgeçin.
    • Kafein ve nikotinden uzak durun. Bu maddeler bağımlılık yaratan uyarıcılar olduğundan sürekli ayık tutar. Sigara içenler, hem uyuma hem de uyanma zamanı zorluk çekerler.
    • En iyi egzersiz yapma zamanı öğleden sonradır. Fiziksel aktivite derin ve tazeleyici bir uyku çekmenize yardımcı olur.
    • Serin bir oda, uyumak için idealdir.
    • Yatağa yatmadan ılık bir duş almak gerilmiş kaslarınızı gevşetir ve uykunuzun gelmesini kolaylaştırır.
    • Yalnızca geceleri uyuyun. Gündüz uykularınızı 20 dakikalık şekerlemelerle sınırlayın.
    • Her gün aynı saatte yatmaya ve uyanmaya özen gösterin.
    • Sessiz bir ortam sağlayın. Radyo ve televizyonu kapatın, kulak tıkaçları kullanın. Kalabalık cadde, tren, uçak hatta horlayan bir eş gibi kontrol edemediğiniz sesleri maskelemek için; yumuşak, tekdüze arka plan sesi çıkaran başka bir kaynak seçin.
    • Yatağınızı iyi seçin. Rahat ve ortopedik olmasına özen gösterin.
    • Uyku haplarına güvenmeyin. Uyku hapı kullanmaya karar verdiyseniz mutlaka doktorunuza danışın. En düşük dozajı kullanın. Asla alkolle birlikte kullanmayın.
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  3. #63
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    DOĞAL REÇETELER

    > Yorgun gözler için:
    >2 poşet çayı yarım çay fincanı kaynar suda 15 dakika demlendirip soğutun. 2
    >parça pamuğu çaya batırıp elinizle sıkın. Göz kapaklarınızın üzerine
    >yerleştirip 10 dakika bekletin ve yıkayın.
    >
    >Gözaltı torbaları için:
    >2 çay fincanı kaynar suya 2 çorba kaşığı fındık yaprağı ekleyip 15 dakika
    >bekletin. Süzüp buzdolabında soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp elinizle
    >sıkın ve göz kapaklarınızın üzerine yerleştirin. 10 dakika bekletip
    >yüzünüzü yıkayın.
    >Bir bardak kaynatılmış rezene çayını soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp
    >göz kapaklarınıza yerleştirin ve 15 dakika bekleyin.
    >
    >Gözaltı morlukları için:
    >Papatya çayı ya da lavanta çayını soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp
    >elinizle sıkın. Göz kapaklarınıza uygulayın.
    >
    >Göz çevresi kırışıklıkları için:
    >1 kahve fincanı soya yağı, 1 kahve fincanı bademyağı ve yarım kahve fincanı
    >avokado yağını bir kapta karıştırın. Parmak uçlarınızı bu karışıma batırıp
    >göz çevresine masaj yaparak sürün. Bu uygulamayı akşamları yatmadan evvel
    >yapın. Sabahları yüzünüzü yıkayıp kurulayın.
    >
    >Kirpikleri uzatmak için:
    >1 bardak suyu kaynatın. 1 çay kaşığı hint yağı ve 12 gr kakao yağı ekleyip
    >karıştırın. Kabı sıcak su dolu bir başka kabın içine yerleştirip krem
    >kıvamına gelene kadar ısıtın. Karışımı soğutup 15 gün boyunca yatmadan önce
    >gözlerinize kaçırmamaya dikkat ederek kirpiklerinize sürün. Sürme işlemini
    >kirpik kökünden uca doğru uygulayın.
    >
    >Kirpikleri gürleştirmek için:
    >Eşit ölçüde hint yağı ve badem yağını bir şişede karıştırıp 15 gün boyunca
    >akşamları yatmadan önce gözlerinize kaçırmamaya dikkat ederek
    >kirpiklerinize dipten uca doğru sürün
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  4. #64
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    SOFRADAKİ TERÖRE DİKKAT

    Kapkara zeytin aramayın
    **Zeytin pazarında toz dumandan göz gözü görmüyor. Denetimsiz
    pazarda 5 binden fazla üretici ve toptancı firma iş yapıyor. Kayıt
    dışı çalışan korsan firmalar yaptıkları hilelerle halk
    sağlığını tehdit ediyor. Denetimsizlik yüzünden, kötü zeytin,
    iyi zeytini pazardan kovuyor. Dünyanın en iyi sofralık ve yağlık
    zeytin çeşitlerini yetiştiren ülkemizde, iyi zeytin yemek şans
    işi.
    *
    *Tüketicinin iyi zeytin yemesini engelleyen etkenlerin en önemlisi
    yanlış alışkanlıklar.*
    * Geçmiş yıllarda açıkta küfede, plastik
    leğende satılan zeytinleri satın alma alışkanlığı edinen
    tüketici, bu alışkanlığını günümüzde de sürdürüyor.
    Kapalı ambalajdaki zeytini tadamayan bilinçsiz tüketicinin, açık
    zeytini tercih ettiğini bilen satış noktaları, çok daha ucuza
    aldıkları açık zeytini, ambalajlı zeytin fiyatına satarak iyi bir
    kazanç elde ediyorlar.
    *
    *İçme suyu yerine sanayi suyu
    Zeytin piyasasında yapılan hilelerin en belirgini cins ve varyete
    karışıklığı. Piyasada çok tutulan Gemlik ya da Akhisar
    zeytinlerinin içine daha düşük fiyatlı yörelerin zeytini
    karıştırılıyor. Tam boylama yapılmayarak iri zeytinin içine
    küçük taneli zeytin de katılıyor. Böylece kar oranı
    yükseltiliyor. Aradaki fiyat farkının çok az olmasına rağmen,
    bazı üreticiler zeytin salamurasında biraz daha pahalı olan gıda
    tuzu yerine daha ucuz olan sanayi tuzu, içme suyu yerine sanayi suyu
    kullanarak sağlık açısından tehlike yaratıyorlar.
    Yeşil zeytin olarak satılmak üzere dalından yeşil olarak toplanan
    acı zeytinler ise yalnızca tuz ile muamele görerek doğal yeşil
    renklerini koruyorlar. Bu yöntemle tatlanma süresi 4 ayı buluyor. Bu
    süreyi kısaltmak için bazı zeytin firmaları tarafından
    kullanılan yöntemde, zeytin alkali ile 6 - 24 saat muamele edilerek
    tatlandırılıyor. Bu şekilde işlenen zeytinin renk ve aroma
    maddeleri kayboluyor. Doğal yeşil rengini kaybeden yeşil zeytin
    sarı bir renk alıyor. Tat özellikleri de kaybolduğu için, işleme
    sırasında dışarıdan sitrik asit (ekşilendirici) eklenen bu
    zeytinlere aslında turşu zeytin demek daha doğru olur.
    *
    Ölümcül hastalığı tetikliyor
    *Çoğu tüketici her nedense kapkara zeytin istiyor. Dalından
    toplandığı zaman bazıları kahverengi veya kızıl kahverengi olan
    zeytini karartmak amacıyla izin verilen madde olan ferroglukonatın
    dışında tekstil boyaları bile kullanan üreticiler oluyor. Hatta
    tekstil boyası pahalı olduğu için zeytin havuzlarına paslı demir
    bile atılıyor. Tekstil boyası ya da paslı demir ile karartılan
    zeytinler ise insan vücudunda kanserojen etki yaratıyor ve alzheimer
    hastalığını tetikleyebiliyor.
    Zeytini, raf ömrü süresince sağlıklı ve hijyenik bir şekilde
    korumanın en doğru yollarından biri pastörizasyon. Ancak zeytini
    pastörize edebilmek için ciddi bir makine yatırımı ve bilgi
    birikimi gerekli. Bu yatırıma girmek istemeyen bazı üreticiler
    zeytinin raf ömrünü uzatmak için antibiyotik kullanmaktan
    çekinmiyorlar*
    **
    *unutmayın birzamanlar ülkenin birinde yetkililer radyasyon yok diye çay
    içtiler. içtikleri çay iki üç yıl öncesinin çayı idi. Ama şimdi Karadenizde
    kanser vakalarının sayısını bilen yok. *
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  5. #65
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    Garip ama gerçek : Diş macunu ve buzlukla CD kurtarma

    Çizik CD leri ve DVD leri kurtarmak için değişik yöntemler mevcut. Garip gelsede diş macunuyla amatör bir şekilde veya cila makinasıyla profesyonel bir şekilde çizik Cd leri tekrar okunabilir hale getirmek mümkün.
    Diş macunu ve yumuşak bir bezle çiziklerin üzerini (CD / DVD nin ortasından başlayarak dışa doğru) cilalayın ve daha sonra CD ' yi ılık suyla yıkayıp durulayın. bu yöntem çoğu durumda işe yarayacaktır.

    Dondurma Yöntemi
    Bir başka yöntem. Çizik CD leri bir buz torbasına koyun ve iki saatliğine buzlukta dondurun. Bazı kullanıcılar aynı yöntemi sabit disklerinde de veri kurtarmak için kullanıyorlar. Yöntem her zaman işe yaramıyor ancak disk lerede her hangi bir zarar vermiyor
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  6. #66
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    Bir erkeğin yüzünde ortalama 15 bin sakal kökü bulunuyor.

    Bir erkek hayatının ortalama 30 gününü tıraş olarak geçiriyor.

    Bir tıraş ortalama 3 dakika sürerken, bir tıraş bıçağı da en fazla 9-15 kez kullanılabiliyor.

    Sakal veya bıyık ayda ortalama 1.3 cm. uzuyor.

    Aynı kalınlıktaki sakal ve bakır telin direnci birbirine eşit.
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  7. #67
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    İş hayatında nasıl başarılı olunur? Tabiki amirinize yalakalık yaparak. Ne o, inanmadınız mı? Aşağıya bakın o halde...

    Harf Tablosu:

    A=1
    B=2
    C=3
    Ç=4
    D=5
    E=6
    F=7
    G=8
    Ğ=9
    H=10
    I=11
    İ=12
    J=13
    K=14
    L=15
    M=16
    N=17
    O=18
    Ö=19
    P=20
    R=21
    S=22
    Ş=23
    T=24
    U=25
    Ü=26
    V=27
    Y=28
    Z=29

    Vee işte Sihirli Formül:

    Ç..A..L....I....Ş...M..A..K
    4+1+15+11+23+16+1+14 = %85 BAŞARI...

    D..E..N...E..Y....İ...M
    2+6+17+6+28+12+16 = %87 BAŞARI...

    Y...A...L..A...K..A...L...I....K
    28+1+15+1+14+1+15+11+14 = % 100 BAŞARI !!!
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  8. #68
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    UCUZ FAKAT HARİKA BİR YÜZ MASKESİ Yulaf ezmesini suyla karıştırıp bir macun yapın. Bunu yüzünüze sürüp kurumasını bekleyin. Kuruyunca ileri-geri hareketlerle yüzünüzden çıkarın. Bu maske ölü deriyi ciltten alır ve siyah noktalardan da kurtulmuş olursunuz.

    YORGUN VE ŞİŞ GÖZLERE Gözleriniz yorgun ve şiş ise, sizinde aceleniz varsa sinema yıldızlarının yaptığını deneyin. Göz kapaklarınızın iç kenarlarını beyaz kalemle boyayın. Gözlerinizin akı daha beyaz görünür, gözler canlanır. Üst göz kapağınızın tam ortasına, farın üstüne beyaz bir nokta yapıp dağıtın. Beyazlık gözü irileştirir, canlandırır.

    YÜZDEKİ SİYAH NOKTALARI BALLA ÇIKARIN Yüzdeki siyah noktalar büyük sorun yaratır, çünkü bunları ne pudra ne de fondöten kapatmak mümkündür. Hatta pudra ve fondöten sürüldüğünde bunlar daha çok belli olurlar. En iyisi bu can sıkıcı noktalardan hemen kurtulmaktır. Bunun için de baldan yararlanabilirsiniz. Balı yüzünüze sürdükten sonra bununla yüzünüzü yıkayıp güsuyu ile tampon yapın. Bu işleme bir süre devam ederseniz noktaların kaybolduğunu görürsünüz.

    SAÇ KREMİ Mayonez kuru saçlara çok iyi gelir. Yarım su bardağı mayonezi kuru, yıkanmamiş saçlarınıza sürün. Plastik bir torbayla saçlarınızı sarıp 15 dakika bekleyin, şampuanlamadan önce mayonezi bol suyla yıkayıp akıtın.

    CİLDİNİZİN KURUYUP ÇATLAMAMASI İÇİN Lavaboyu ılık suyla doldurup, biraz elma sirkesi atın ve yüzünüzü bu suyla bolca çalkalayın. Havluyla kurulamayın, kendi kendine kurusun. Hergün uyguladığınız takdirde ciltteki pH dengesi yenilenmiş olur. Özellikle akneden dertli olanlar için çok etkindir, ancak cildin bu işlemden önce çok iyi temizlenmiş olması gerekir. Yukarıdaki karışımı her an eltında bulundurmak ve seyahatlerde de yanınızda taşıyabilmeniz için, bir sprey şişesine doldurun.
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  9. #69
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    Greyfurt neden acıdır, içinde ne tür maddeler vardır??


    Greyfurt, diğer tüm turunçgiller gibi sitrik asit içeriyor. Acımsı ekşi bir tadı olan sitrik asit, aslında tüm turunçgillere bu karakteristik tadı veriyor. Ancak, ürünün yetiştiği iklime, ağacın ırkına ve daha birçok nedene bağlı olarak, meyve içeriğindeki şeker oranı değişik olabiliyor.
    Greyfurtun tipik acımsı tadı, narinjenin adlı kimyasal bileşikten ileri geliyor. Greyfurt meyvesi içeriğinde şekerler, flavanoidler, kumarin ve psoralen türevleri bulunuyor.
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  10. #70
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    Bilgisayarın CD-ROM’undan gerekli parçalar VCD player yapılabilir mi? Yapılabilirse nasıl?


    Bilgisayarlarda kullanılan çoğu CD-ROM okuyucu bilgisayarın ana kartına IDE (Intergrated Drive Electronics) bağlantısıyla bağlanır. Sabit disklerin ve CD-ROM okuyucuların arkasına takılan yassı, geniş, beyaz kablolar IDE kablolarıdır. Bilgisayarın ana kartı, CD-ROM sürücü ve sabit diskleri bu kablolar üzerinden IDE arayüzünü kullanarak kontrol eder (IDE arayüzü anakartla sürücülerin birbiriyle anlaşabilmesini sağlayan bir tür protokoldür). CD-ROM okuyucu çalışırken CD üzerindeki bilgiler de IDE arayüzünü dahilinde, IDE kablolarından anakarta ulaşır.

    Bütün bunlar demek oluyor ki, CD-ROM okuyucunuzu bir bütün halde kullanmak için IDE arayüzünden anlayan, CD-ROM okuyucunun dilinden konuşabilen bir araca ihtiyacınız var. Üstelik kolayca bulabileceğiniz tek IDE kontrolörü bilgisayarınızın ana kartıdır. Yani, CD-ROM okuyucuyu çalıştırabilmek için tek kolay çözüm bilgisayarınızın kendisidir. Bu durumda CD-ROM okuyucunuz tek parça halindeyken uygulayabileceğiniz en kolay ve ucuz çözüm bilgisayarınızı bir televizyona bağlayarak Video CD’leri büyük ekrandan izlemek olacaktır. Bunun dışındaki çözümlerin (örneğin bilgisayar ana kartı dışında bir IDE kontrolörü edinmeye çalışmak) yeni bir VCD oynatıcıdan daha pahalıya geleceği kesin gibidir.

    Aynı şekilde CD-ROM okuyucunuzun IDE özelliğinden vazgeçtiğinizde, yani bahsettiğiniz gibi okuyucudan ‘gerekli parçalar’ı kullanmaya karar verdiğinizde de sonuç benzer olacaktır. IDE arayüzü CD-ROM okuyucunun entegre bir parçasıdır. Ondan vazgeçmek demek, onun yerine okuyucuyu kontrol edecek başka bir sistem geliştirmek demektir ki bu da yeni bir VCD oynatıcıdan daha pahalıya gelecektir.
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  11. #71
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    Sirkülasyon nedir? Kaloriferlerin çalışma sistemi nasıldır? ‘Kaloriferin havasını almak’ ne anlama geliyor?

    Sirkülasyon ‘dolaşım’ demek; ya da eski deyimiyle ‘devir daim.’

    Kaloriferlerin çalışma düzeni kabaca; bir kazanda ısıtılan suyun, kazandan bir ‘çıkış borusu’yla alınıp bir ‘dolaşım pompası’nın yardımıyla, ısıtılacak hacim içerisinde dolaştırıldıktan sonra, bir dönüş borusuyla yine kazana iadesinden ibarettir. Yerden ısıtma düzenlerinde sadece, döşemelerin altında gömülü olan borular kullanılır. Ancak daha yaygın olan ‘panel ısıtıcı’ yönteminde, sıcak suyun içinde daha fazla dolaşarak zaman harcayacağı paneller kullanılır. Her panelin üst tarafında bir su giriş, bir de aşağı tarafında çıkış borusu vardır. Kazandan gelen sıcak su üst taraftan girer ve süzülerek alt çıkıştan çıkıp, kazana geri döner. Bu arada, panel yüzeyini, panel yüzeyi de etrafındaki havayı ısıtır.

    Suyun bu sürekli dolaşımı bir pompa vasıtasıyla, kapalı bir tesisat hacmi içerisinde başarılır. Ancak çeşitli nedenlerle tesisatın içinde, kabarcıklar halinde hava biriktiği olur. Bu kabarcıklar, boruların içinde nispeten kolayca sürüklenir ve yolları üzerindeki ısıtıcı panellerde birikirler. Sudan hafif oldukları için, panelin yukarı kısmında toplanır ve suyun dolaşımına engel olmaya başlarlar. Böyle durumlarda panelin, üst kısmındaki ufak bir damıtma musluğunun yardımıyla, havasının alınması gerekir. Ki su, dolaşımına devam edebilsin.
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  12. #72
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    Mum nasıl üretilir, içindeki maddeler nelerdir ve nasıl yapılır?


    Mumun başlıca ham maddesi “parafin”dir. Parafin kullanılacaksa stearin de eklememiz gerekecektir. Parafin yerine balmumu da mum yapılabilir. İçinde bir de fitil dediğimiz bir ip vardır. Muma şekil kazandırmak için bir de metal ya da cam kalıp gerekir. Bir de termometreye ihtiyacımız olacak. Bu malzemeleri kullanarak mum elde etmek mümkün. İstenirse boya ve koku da katılarak renkli ve kokulu mum yapmak ta mümkün. Balmumunu eritmek için, bir tencerenin içine biraz su; üstüne de bir küçük tencere koyun. Böylece küçük tencerenin içindeki balmumunun kontrollü bir şekilde yavaş yavaş erimesi sağlanır. Termometre ile sıcaklığı sürekli kontrol edin. Kısık ateşte balmumunu eritmeye başlayın. Balmumunu dökeceğiniz kalıba bir tel desteği ile fitili yerleştirin. Sıcaklık 70°C civarında iken erimiş balmumunu tencereden kalıba dökünüz. Kalıbın sıcaklığının oda sıcaklığından biraz daha fazla olmasına özen gösterin. Böylece erimiş mum kalıbın her tarafında aynı anda donar. Kalıba boşalttığınız balmumunu, gerek görürseniz kabarcıklardan kurtarmak için ince bir çubukla karıştırın. Mumu 7-8 saat kadar soğumaya bırakın. Ardından küçülüp sıkışması için yaklaşık 20 dakika buzdolabında tutun ve mumu kalıptan çıkartın. Fitilin ucunu bir cm. kadar açıkta kalacak şekilde kesin. Mumun tabanını düzleştirin. Mum kullanıma hazırdır. Mumun yapımı sırasında tüm deneylerde olduğu gibi dikkatli olmalısınız. Mum kullanırken de, gözünüzün göreceği bir bölgeye koyun ki olası bir devrilme durumunda derhal müdahale edebilesiniz.
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  13. #73
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    Basit bir asansör modeli nasıl yapılır?


    Bir asansörü, üstünden bir çelik halatla çatı arasındaki büyük bir makaraya bağlı bir diktdörtgenler prizması olarak düşünebiliriz. Makara, genellikle doğrusal akımla çalışan bir motora bağlıdır ve motor bir veya diğer yönde çalıştıkça, çelik halat; ya makaraya sarılarak asansörü yukarı doğru çekiyor veya makaradan çözülerek asansörü aşağıya indiriyor olur. Doğru akım motoronun kullanılma nedeni, bu tür motorların hem dönme yönünü değiştirmenin, hem de değişik hızlarda çalıştırmanın görece daha kolay olması. Çünkü takdir edersiniz ki, bir asansörün; yolcuların kalkış sırasında tabana yapışmaması için kademeli olarak hızlanması, dururken de tavana fırlamamaları için yavaş yavaş hız kaybetmesi gerekir. Bu hız ayarlarını yapabilmek üzere motoru yönetebilmesi için, asansör motora bir kumanda kablosuyla bağlıdır. Ayrıca asansör boşluğunun kat aralarındaki uygun yerlerine, asansörün ‘bir kat’tan geçmekte olduğunu belirten ‘algılayıcı’lar yerleştirilmiştir. Asansörün kumanda panosu, bir algılayıcının yanından geçerken; önünden geçtiği algılayıcıların ve binada var olan katların sabit sayısından hareketle, hareket yönünü de hesaba katarak, hangi katta olduğunu hesaplayabilir. Yolcuların basmış olduğu düğmeler hangi katlarda durulması gerektiğini belirtiyor olduğundan, motorunu bu taleplere yanıt verecek şekilde yönetebilir. Bir de asansör girişlerindeki ‘çağırma’ düğmeleri var tabii; bunlardan gelen sinyallere ve sinyallerin geliş sırasına göre önceden belirlenmiş bir öncelik sırasına göre, nerede duracağını belirleyip, ona göre hareket eder. Her sistemde olduğu gibi burada da, sistem bileşenlerinin uyumlu bir şekilde çalışması gerekir. Örneğin, eğer ‘kat algılayıcıları’dan birinin konumu iyi ayarlanmamışsa, asansör o kattaki girişin biraz üstünde veya altında durabilir.
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  14. #74
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    Devekuşu sahiden de kafasını kumun içine sokar mı? Eğer bunu yapıyorsa hangi durumlarda ve niçin yapıyor?


    Hayır, devekuşları aslında kafalarına kuma ya da toprağa gömmezler. Bu söylenti, büyük olasılıkla, dinlenmek amacıyla boynun aşağıya uzatılması ve başın yere yatırılması sırasında ortaya çıkan görüntünün yanlış anlaşılmasından dolayı süregelmiştir.
    Kendini tehlike altında hisseden devekuşları da, bazen başlarını yere doğru indirerek yatırma davranışı gösterebiliyorlar. Bu da, yine büyük olasılıkla, düşmanlarının kendilerini bir termit yuvasına benzeteceği düşüncesiyle yapılıyor.
    Yanlış anlaşılmaya yatkın olan diğer bir görünüm de, yuvada bulunan yumurtaların gelişimlerine yardımcı olmak için yapılan bir davranış olabilir. Yumurtalar bu amaçla gaga ile çevrilirler ve bu esnada başın yine aşağıya indirilmesi ve boynun iyice kıvrılarak yuvaya gömülmesi, başın kuma sokulduğu şeklinde görünebilir.
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  15. #75
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    Çileğin üzerindeki sarı çiller nedir?



    Meyveler, çekirdeğin yani tohumun konumuna, sertliğine, meyvenin etli bölümünün varlığına ya da türüne göre değişik adlar alıyor. Çilek de, tohumlarını sulu ve etli meyvesinin dışında taşıyan bir bitki. Kısacası, çileğin üzerinde gördüğünüz o sarı tanecikler, aslında çileğin çekirdekleri – yani tohumları.
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  16. #76
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    Kar yağınca ortalık niye sakin olur?


    Karın iğneli kristal yapısı, ses dalgalarını kırarak sessiz bir ortam oluşmasına yardımcı olur. Yoksa "Baktım kar havası, eve gel kör olası!" gibi atasözümüzde belirtildiği şekilde herkes evine çekildiği vb nedenlerden dolayı bu sessizlik oluşmuyor...
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  17. #77
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    Hardal Lekesi:Lekeye gliserin sürüp deterjanla ovalayarak yıkayınız.Leke çıkmıyor ise alkolle siliniz.(Renkli ve sentetik kumaşlarda 1 ölçek alkol ,2 ölçek su karışımı kullanılmalıdır.
    Kan Lekesi Soğuk suda 30 dakika kadar bastırınız.Şayet leke çıkmıyor ise aynı sürede su+amonyak (4 litre suya 3 çorba kaşığı amonyak ) karışımına bastırınız.
    Krema,Dondurma Ve Süt Lekesi oğuk suya bastırıp lekeli yeri deterjanla ovalayınız.Çıkmıyorsa kumaşa uygun ölçüde beyazlatıcı uygulayınız.Küf Lekesi Küf lekeleri kısa süre içinde temizlenmelidir.Leke deterjanlı suyla yıkanmalı,çıkmıyorsa oksijenli suyla (%3 oranında) silinmelidir.
    Meyve Lekesi:Lekeli kumaşı bir kap ağzına gererek soğuk su dökünüz.Leke sıcak su kullanılmadan soğuk su ile silinmeli ve gliserin uygulanmalıdır.Birkaç saat bekletildikten sonra,birkaç damla beyaz sirke ile silinip durulanmalıdır.
    Mürekkep Lekesi: Lekeli yeri soğuk suya tutarak mürekkepli suyun akması bitene kadar bekleyiniz.Daha sonra limonlu su ve deterjanla ovalayınız.Beş dakika bırakıp yıkayınız.
    Ot Lekesi:Lekeyi deterjanla ovalayınız.Kumaş,beyazlatıcı kullanılabilir cinstense,çamaşır suyu ile yıkayınız.Yünlüler alkolle ovalanmalıdır.(renkliler için 1 ölçü saf alkol+2 ölçü su karışımı)
    Yağlı Boya Lekesi:Leke kurumadan tiner çıkarılmalıdır.Daha sonra deterjanla ovalanıp yıkanır.
    Yanık Lekesi:Kumaş beyazlatıcı kullanmaya elverişli ise yıkama suyuna ilave edilebilir.Yünlülerdeki fazla yanıklar için leke üzerine oksijenli suya batırılmış bir bez örtülür.Bunun üzerine kuru bir bez konarak ütülenir.İyice durulanır ve yıkanır.
    Ter Lekesi:Lekeli kısmı amonyak şişesinin açık ağzı üstüne tutarak kumaşa rengini iade edin.İçine yarım çay kaşığı sirke konulmuş ılık suyla yıkayın.Sonra leke yerine pepsin uygulayın. Yarım saat kendi haline bırakın,sonra bu kısmı fırçalayın.
    Zift Lekesi:Lekeyi yumuşatmak için üzerine vazelin sürün.Sonra da bu kısmı karbon tetraklorür ile yıkayın.
    Boya Lekesi:Lekeli kısmın üzerine bir bez koyun.Tersinden arap sabunu ile silin.Bu silme işlemini boyanın rengi çıkana kadar sürdürün.Eğer leke çıkmaz ise bir kez de terebentin ile silin.
    Çay Lekesiamuklu ve yünlülerde,Leke tazeyse,ılık suya bastırılmış bir bezle ovulur.Eskimiş ise,içine limon suyu katılmış ılık suda ıslatılmış bir pamuk parçasıyla silinir.Ilık su ile çalkalanır.
    Sigara Kokan Kazaklarigara dumanı kokan yün kazaklarınız fazla kirli değilse içine,bir çorba kaşığı tuz attığınız bir litre suya batırarak bir saat kadar tutun.Kazaklarınız,tertemiz olacak ve kokudan da eser kalmayacaktır.
    Ütüden Sararan Elbiseler:Elbise hemen oksijenli su ile silinirse sararan yerler kaybolur.Ayrıca elbiselerin fermuarları yıkarken bozuluyorsa,makineye atmadan önce kapatılmalıdır.
    Yün Kazaklar:Yün kazaklar yıkandıktan sonra,son suyuna bir tatlı kasığı gliserin konursa,sertleşmez.
    Gömlek Yakaları: Gömleklerin yakalarındaki kirleri gidermek için,gömleği makineye atmadan önce,yaka kısmına sabun sürülüp 15 dakika bekletilir.Yün kazaklar ve pamuklu bluzlardaki yağ lekeleri için de aynı işlem yapılır.Renkli gömlekleri yıkamadan önce 1-2 saat sirkeli suda bırakılırsa renkleri daha canlı olur.
    Blucinler:Blucinlerin rengini kaybetmemesi için,yıkadıktan sonra 45 dakika tuzlu soğuk su içinde tutulmalıdır.Sonra yeniden çalkalayıp asılmalıdır.
    Kalorifer İsleri:Kaloriferlerin duvarlara yaptığı is lekelerini temizlemek için kuru bezin üstüne karbonat koyarak bununla duvarlar silinir.
    Metal Eşyayı Parlatmak:Metal eşyalarınızı parlatmak için,oksijenli suya batırılmış bir bezle silin,eğer temizlemek de istiyorsanız içine birkaç damla alkol de katabilirsiniz.
    Mücevher Temizliğilatin ve pırlanta mücevherlerinizi temizlemek için onları on saat kadar doksan derecelik saf ispirto içinde kurutmalı ve ince bir kağıtla parlatmalısınız.
    Mermerler Nasıl Temizlenir:İki çorba kaşığı toz halinde sodayı iki kaşık toz tebeşir ve bir kaşık toz halindeki sünger taşıyla karıştırarak ince elekten geçirin.İçine su katarak bir hamur yapın ve bununla mermeri yıkayıp kurulayın.
    Altın Eşyaların Temizliği:Bir litre suya 15 gram rendelenmiş beyaz sabun ve yüz gram amonyak atın.Bu suyun içine temizlemeniz gereken altın,süs eşyalarını koyun ve kırk beş dakika bırakın. Çıkardıktan sonra soğuk su ile iyice çalkalayın ve yumuşak bir deri parçası ile kurulayın.
    Alüminyum Eşyaların Temizliğiert teller ve ovma tozlarından kaçınmak gerekir.Bunların yerine,çok gerekirse,ince özel bulaşık telleri kullanılmalıdır.Ama en iyi temizleme yolu,dört bardak sıcak suya 10 gram amonyak,50 gram toz boraks karıştırıp,kapları bununla ovmak gerekir.Bol suyla çalkaladıktan sonra pırıl pırıl oldukları görülecektir.
    Bavul Ve Çantaların Temizliği:Bavulları yapıldıkları malzemeye göre temizlemek gerekir.Plastikten olanları deterjanlı su ile silmek, sonra duru su ile ovmak gerekir.İçlerine dolmuş tozlar elektrik süpürgesi ile alınabilir.Deri bavullar ise yumuşak ve kuru bir bez ile silinmelidir.Gerekiyorsa bunlar deri cilası ile parlatılıp öyle kaldırılmalıdır.
    Kristallerin Temizliği:Kristalleri yıkadıktan sonra içine sirke ve tuz konmuş su ile durularsanız pırıl pırıl olurlar.
    Gözlük Camlarının Temizliği:Gözlük camlarını çizmeden parlatmak için,bir damla alkol,ya da sirkeden yararlanabiliriz.
    Sigara Küllüklerinin Temizliğiigara küllüklerini tuzla silerseniz pırıl pırıl olur.
    Lavaboyu Temizlerken:Tuz lavaboların temizlenmesi de çok iyi yardımcıdır.Kötü kokuları giderdiği gibi bastırılarak silince iyide temizler.
    Melamin Tabaklar:Melamin tabaklarınızda yıkadığınız halde çıkmayan lekeler varsa bunları yok etmek için diş macunundan yararlanabilirsiniz.
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  18. #78
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    Su Geçirmez Kağıt:Bir miktar suya aynı oranda sülfirik asit katın.Bu kağıdı da bu suya daldırıp çıkardıktan sonra bol suyla yıkayın.Sonra amonyaklı suya batırın.Yumuşak,kolay yırtılmayan ve su geçirmez bir kağıt elde etmiş olursunuz.
    Vazodaki Çiçekler:Vazodaki çiçeklerin uzun ömürlü olması için suyuna bir kaç damla çamaşır suyu katılır.
    Çiçekleri Uzun Süre Muhafaza Etmek İçin:Uzun süre için evinizden ayrılırken çiçeklerin kurumasını önlemek için saksıları bir karış derinliğinde su ile doldurulmuş bir küvetin içine koyabilirsiniz. Böylece çiçekler,burada iki ay kadar kalabilirler.
    Çaydanlığı Kireçten Kurtarmakaydanlığı kaplayan kireçten temizlemenin en pratik yolu,çaydanlığı yarı yarıya sirkeli su ile doldurarak,kaynayana kadar ısıtmaktır.Birkaç saat sonra kireç tabakası kolayca çıkacaktır.
    Çatal Bıçak Temizlerkenatal bıçağınız üzerinde lekeler oluşmuşsa,onları çamaşır suyuna batırabilirsiniz.Çamaşır suyu hem temizler hem de mikroplardan arındırır.Daha sonra iyice durulayın.
    Bardakların Çatlamaması İçinay,süt,kahve ya da çorba gibi çok sıcak içecekleri koyarken,cam bardakların ya da kaselerin çatlamasından endişe duyarız.Bazı hallerde bunların her birini ılık suyla ısıya alıştırmak da mümkün olmayabilir.Bu takdirde bardaklarınızı ıslak bir bezin üzerine koyup doldurun.
    Halıları Parlatmak:Halılarınızın pırıl pırıl parlamasını istiyorsanız, haftada bir kere içine birkaç damla amonyak damlattığınız ılık su ile silmeniz yeterli olacaktır.Ayrıca renginin daha canlı olması isteniliyorsa,en son suyuna sirke konulabilir.
    Halılardaki Yağ Lekeleri:Halıdaki yağ lekesini kolayca çıkarmak için,önce iyice süpürün,sonra da lekeli kısmı neft ya da benzinle ovalayarak silin.Lekeden eser kalmayacaktır.
    Mutfak Emniyeti:
    -İçinde patlayıcı ve çabuk alev alan maddeleri mutfağa sokmayınız.
    -Yerleri sık sık temizleyiniz.
    -Islak elle fiş takmayın,lamba ve ocak yakmayınız.
    -Ocak üzerinden,fırından alınacak her şey için kuru tutaç kullanınız.
    -Yiyeceklerin yanına temizlik maddeleri koymayınız.
    -Yüksek yerlerden bir şey alınacağı vakit sağlam sandalyeye çıkınız, ayaklarınızın ucunda yükselmeyiniz.
    -Kibriti iyice söndürmeden atmayınız.
    -Küçük tamiratlarda kullanılan ev aletlerinin her zaman el altında olmasına dikkat ediniz.
    Karıncalara Savaş:Karıncalar daha çok mutfağımızın davetsiz misafirleridir.Onlardan kurtulmak için yarım limonu küflendirip karıncaların en çok görüldüğü yerlere koymak gerekir.
    Tuz Miktarı:Yemeklere konan tuz miktarı pişen yemeğin çeşidine göre değişir.Sulu ve soslu yemeklere başlangıçta az tuz koyun,yemek pişince tekrar ilave edebilirsiniz.Kırmızı etli yemeğe,iyice piştikten sonra,beyaz etli yemeğe pişmesine yakın tuz koyarsanız yemekler daha lezzetli olur.
    Yemek Tuzluysa:Yemek tuzluysa fazla tuzunu almak için,1 adet patatesi soyup yemeğinize doğrayın,birkaç dakika kaynatın.
    Yemek Yaparken Elinizi Yakarsanız:Hiç telaşlanmadan buzdolabından buz çıkarın ve bir kova suyun içine bolca tuz doldurun.Yanık kol veya elinizi veya ayağınızı bu buzlu suyun içine sokun.10-15 dakika tutun.Bu süre sonunda hem yanma ve acısı gidecek,hem de iz kalmayacaktır.
    Sütünüz Kaymak Tutmasın Diyorsanızüt kaynarken içine bir parça tuz atarsanız kaymak tutmasını önlemiş olursunuz.
    Sütün Taşmasını Önlemek İçinütü kaynatacağınız tencerenin ağız kısmına sıvı yağ sürerseniz sütün taşmasını önlemiş olursunuz.
    Enginarı Muhafaza Etmek:Enginarı bir müddet saklamak istiyorsanız,pişireceğiniz güne kadar onları çiçek gibi suyun içine koyup her gün köklerinden biraz kesip suyu değiştirilmelidir.
    Ketçap Şişeden Akmadığı Zaman:Ketçap şişesini ilk açtığınız zaman içindeki ketçap ilk anda kolayca akmaz.Böyle bir durumda bir meşrubat kamışı ile üflerseniz,ketçabın akmasını kolaylaştırmış olursunuz
    Buzdolabı:Buzdolabınızı çözdükten sonra buzluğun etrafında oluşan buzlardan akan suyu biriktirirseniz,saf su olarak arabanızın aküsüne ve buharlı ütünüze kullanabilirsiniz.
    Buzdolabına Konmayanlar:Her şey buzdolabına konmaz.Bunların başında kurutulmuş besinler gelir.Mesela; sucuk,pastırma.Dolaba konan sucuk ve pastırmalar kısa sürede küflenir.Bunları dolap dışında ve bütün iseler bir kenara asarak muhafaza etmek gerekir. Ayrıca bisküviler,çiğ patates,soğan,reçel,bal,muz v.b.dolaba konmaz.
    Naftalin Kokusuolap ve çekmecelerinize naftalin kokusu sinmişse,bir süngeri alkole ve limon suyuna batırarak,dolaplarınızı silmelisiniz.
    Soğan Sarımsak Kokusu:Ellerdeki soğan,sarımsak kokularını giderebilmek için ellerinizi haşlanmış patatesle ovun.
    Salataalatayı erken yapmanız gerekirse bozulmaması için üzerine nemli bir bez örtün .Sofraya alırken sosunu ilave edin.
    Solmuş Salata Yapraklarıolmuş salata yapraklarını yarım saat kadar ılık suda bıraktıktan sonra soğuk suyla yıkayın.Bu işlemden sonra o soluk salata yaprakları yeni koparılmış gibi dipdiri olacaktır.
    Yemek Yaktınızsa:Yemek yanınca,kapkara olan tencerenin dibindeki tabakayı çıkarmak pek kolay olmaz.Bunun için tencereye su doldurup bolca tuz atarak bir gece bekletin.Ertesi gün bir kaşık sirke katarak kaynattığınızda tencerenin bembeyaz olduğunu göreceksiniz.
    Yemek Taşarsa:Yemeğin taştığı yere bolca tuz serpin.Ocak soğu- yuncaya kadar öylece kalsın.Soğuduktan sonra kolayca temizlenir.
    Nar Gibi Tavuk Kızartmak İçin:Fırında tavuk kızartılırken,nar gibi kızarıp lezzetli olması için,2 çorba kaşığı yoğurt,3 çorba kaşığı zeytinyağı,2 çorba kaşığı domates salçasını karıştırıp elde edeceğiniz sosu tavuğun üzerine sürün.
    Etleri Yumuşatmak İçin:Limon suyu etleri yumuşatır.Sert etler bile limon suyu ilave edilerek pişirilirse hem yumuşak ve lezzetli olur,hem de çabuk pişer.
    Izgara Et:Izgara etin lezzetli olması için,et parçaları,biraz zeytinyağında bekletilmelidir.
    Kek Kalıbı:Kek kalıbına yağlı kağıt döşeyin.Kağıdın uçları kek kalıbından yüksek olsun.Keki fırından çıkardığınız zaman,kağıdın uçlarından tutup keki kalıptan çıkarabilirsiniz.
    Kek Kalıptan Çıkmıyorsaişirdiğiniz kek kalıptan çıkmıyorsa kalıbın altına ıslak bir bez yayıp biraz bekletin.
    Tepsiyi Yağlamadan Önce:Kek yapmak için tepsinizi yağlamak istiyorsanız,önce tepsinizi fırında ısıtıp sonra yağlarsanız,çok daha kolay yağlanır.
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  19. #79
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    Pirinç Saklarken:İçerisine 2-3 diş sarımsak korsanız böceklenmez.
    Pilav Yaparken:
    -Pirincin bayat olmaması lazımdır.
    -Taneler iyi,pilavlık cinsinden olmalıdır.
    -Su çekme özelliği normal olmalıdır.
    -Pirinç ve su miktarları iyi hesaplanmalı (1,5 misli)
    -Pirinç tuzlu,ılık su ile bir süre ıslatılmalıdır.
    -Pilav pişirilirken,pirinçleri sıcak suya koyduktan sonra 3 dakika kuvvetli,3 dakika orta ve daha sonra kısık ateşte pişirilmelidir.
    -Suyunu çektikten sonra yarım saat demlenmelidir.
    -Pilav pişirilirken karıştırılmamalıdır.
    -İçine ince bir dilim limon koyulursa pilav tane tane olur.
    Lezzetli Pilavlar İçinatlıcan kabuklarını soyduktan sonra,içine sirke ve çok az zeytinyağı konmuş suda bir süre haşlanılmalıdır.Daha sonra istenilen küçüklükte dilimlenip pilav yaparken içine karıştırılırsa,pilav çok daha lezzetli olacaktır.
    Ekmek,Bisküvi:
    -Ekmeklerin küflenmesini önlemek için,ekmek dolabına birkaç kesme şeker koyun.
    -Yumuşayan bisküviler,fırına konursa iki dakikada sertleşir.
    -Çeşitli tatlılar hazırlanan tepsiyi unlamak yerine,bisküvilerden arta kalan kırıklar ezilerek kullanılabilir.
    Yumurta Kırarken:Yumurtanın akı ve sarısının birbirine karışmaması için buzdolabından çıkarır çıkarmaz kırın.
    Makarna Pişirirken:Haşlama suyuna,azıcık sıvıyağ katılırsa hem su kaynayınca taşmaz,hem de makarnalar birbirine yapışmaz.
    Patates:
    -Patatesleri haşlarken dağılmasından yakınanlar için,bunu önlemek için haşladığınız suya bir çorba kasığı tuz atılması yeterli olacaktır. Ayrıca patateslerin sapsarı olması isteniliyorsa,haşlanılan suya birkaç damla sirke damlatılması yeterli olacaktır.
    -Patatesleri kararmaması için soğuk su dolu bir kabın içine atın.Ama kabuklu patatesi uzun süre suda bırakmayın.O zaman patatesin vitamini suya geçer.
    -Tavuğun yanına patates kızartacaksanız,önce tavuğu,sonra aynı yağda patatesleri kızartın.
    -Yemeğinizin tuzunu fazla kaçırmış olabilirsiniz.Bunun için yemeğe birkaç dilim patates atıverin.Bu harika sebze,hiçbir yemeğin tadını ve lezzetini bozmadığı gibi,her yemeğe tat ve lezzet katar.
    Un Hakkında Bilmemiz Gerekenler:İyi un çok beyaz ya da sarıya bakan bir renkte olur ve ele yumuşak gelir.Eğer özlü ise avucunuz da sıktığınızda elden fışkırır,Un esmer renkte ve ele kalın geliyorsa, kepekli demektir.Hamur açarken hangi undan olursa olsun iyi açılabilmesi için yarım saatle iki saat arasında dinlendirilmesi gerekmektedir.
    Un rutubetli veya çok taze ise avuç içinde kalıp gibi kalır.Böyle unlardan yapılan hamurlar iyi kabardığı gibi su da kaldırır.
    Sebzeler:
    -Haşlanan sebzelerin vitamin ve minerallerinin çoğu,haşlama suyuna geçer.Çok değerli olan bu su,çorbalarda kullanılabilir.
    -Sebzeleri pişirmeden önce bol suda iyice yıkamalıdır.Soyulacak olanlar,yıkandıktan sonra dilimlenir.Sebze yemeğini pişirirken fazla su konmaz.
    -Kısa,köklü ıspanaklar daha lezzetli olur.Ispanak yemeği aynı gün yenmelidir.Ertesi güne kalırsa,vitaminleri ölür.
    -Ertesi güne bırakılan her yemeğin,beslenme değeri azalır.
    -Ağır ateşte pişen yemeğin ve kahvenin tadı daha güzeldir.
    Yiyecek Alırken:Bütün yiyecek maddelerinde,ilk aranacak vasıf tazeliktir.Bozulmuş,çürümüş,pörsümüş,özsuları azalmış besinler sağlık için tehlikeli değilse bile zararlıdır.Yemeği ucuza maletmek düşük kaliteli besinler almakla sağlanmaz.Aksine kalite yükseldikçe masraflar daha dengeli bir duruma girer.Yarısından çoğunu atacağınız patates veya domates yerine,biraz daha pahalısını almakla siz karlı çıkarsınız.Tazelik,yiyeceklerin lezzet ve tadına da tesir edecektir.Mesela,suyu çekilmiş iki salkım üzüm yerine,kütür kütür ve dipdiri bir salkım üzüm yemek daha iyi bir beslenmedir.
    Yorulan Gözlere Doping:Yorulan gözlerinizi dinlendirmek için her biri 100‘er gram olmak üzere kuru papatya,kuru peygamber çiçeği ve gülsuyunu kaynatıp süzerek bu suyla gözlerinize kompres yapın. Ağrı ve kırmızılıktan eser kalmaz.
    Dişlerinizin Bembeyaz Olmasını İstiyorsanız:Bunun için dişlerinizi fırçalamadan önce tuzla ve hemen ardından da macunla fırçalarsanız bembeyaz dişleriniz olacaktır.
    Mumların Daha Uzun Ömürlü Olması:İçin Mumları kullanmadan önce iki saat derin dondurucuda bekletirseniz daha uzun ömürlü olurlar.
    Etiket İzieşitli eşyaların üstündeki etiket izini mobilya cilası sürüp kuru bezle silerek çıkarabilirsiniz.
    Plajda Bol Bol Yürüyün:Ayaklarınızın daha yumuşak olması için bütün kış ponza taşı ile ovuyorsunuz.Fakat bunun sık yapılması,ayak derisinin yıpranmasına yol açabilir.Yazın plajda kumlarda bol bol yürüyün.Kum,ponza taşının yaptığını yapacaktır
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

  20. #80
    Ali TOPAL
    yamtar00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20/12/2006
    Yaş
    50
    Mesajlar
    251
    Nereden
    Ankara
    Rengi
    Arizona Bej
    Plaka
    06BB3716
    Edilen teşekkür: 0

    Standart

    BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
    Kadınlar Neden Erkeklerden Daha Kolay Bayılır?Bunun sebebi,hissi olmaktan ziyade,fizyolojiktir.Biyologlara göre,bir kadının kanında,erkeğinkine göre daha fazla su,buna karşı daha az alyuvar bulunmaktadır.Bu durum,eşit şartlar altında,bir kadının kanındaki oksijenin daha çabuk tükeneceği,dolayısıyla da kadının erkeğe göre daha kolay bayılacağı manasına gelmektedir.
    Dünya Güzellik Yarışması Nasıl Başlamıştır? Her yıl dünyanın dört bir yanından gelen en güzel kızların yarıştığı Dünya Güzellik Yarışması (Miss World) fikri 1951 yılında Eric D.Morley tarafından ortaya atılmıştır.Düzenlemesi Macca Organizasyon tarafından yürütülen ve önceleri Britanya festivalinin bir parçası olarak düşünülen bu yarışma,daha sonraları çocuk derneklerine yardım amacıyla devam etmiş,giderek de gelenek halini almıştır.İsveçli Kiki Haakonson bu ünvanın ilk sahibidir.
    Rupofobi Nedir?Fobi adıyla bilinen korkulara çok kişide rastlanır.Korku krizleri,baş dönmesi,mide bulantısı,terleme,çarpıntı şeklinde kendini gösterir.Birçok kişi bu korkunun sebepsiz olduğunu bile bile ondan kurtulamaz.Bu fobilerden biri de “Rupofobi” dir.Çok yaygın olan “Rupofobi” de insanlar,başkalarının ellerini sıkmaktan çekinirler,çoğu zaman evlerinden başka yerlerde tuvalete bile girmek istemezler.
    Çeşmibülbül Nedir?Çeşmibülbül,eski Türk cam sanatının en parlak dönemlerinde yapılan bir işleme çeşididir.Çeşmibülbül,sırf cam değildir.Vazo,güllabdan,sürahi,bardak şeklinde yapılan çeşmibülbüller de yol yol,döne döne yükselen billur ve fayanslar kullanılmıştır.Fayanslar süt beyazı ve yarı saydam,billurlar ise renkli veya alacalı ve saydamdır.Bu sanatın en güzel örnekleri bugün Topkapı Sarayında sergilenmektedir.
    Yeryüzünde Hayat,İlkönce Nerede Başlamıştır? Büyük bir ihtimalle,sahil yakınlarındaki ılık ve sığ gölcüklerde başlamıştır.
    Yaşları İlerledikçe İnsanlar Küçülür Mü? Fizyologlara göre,30’undan sonra evet insanlar küçülür.Mafsalların arasında ki kıkırdakların kurumağa başlaması,insanların boyunu kısaltır.
    İnsan Gözü Ne Kadar Rengi Ve Ne Kadar Renk Tonunu Ayırt Edebilir?Bilim adamlarına göre insan gözü takriben 2 000 000 renk ve renk tonunu ayırt edebilir.Bunların ancak 3400’ü tespit edilmiştir.
    Dalton Hastalığı Nedir? Dalton hastalığı «Renk Körlüğü» denilen bir görme bozukluğudur.Hastalığı keşfeden İngiliz fizikçisi Dalton olduğundan bu ad verilmiştir.Gözlerinde renk körlüğü olanlar,ya renkleri hiç göremezler ya da bazı renkleri özellikle kırmızıyla yeşili birbirinden ayırt edemezler.Kalıtım yoluyla geçen ve özellikle erkeklerde görülen bu rahatsızlık zararsızdır fakat renk körü olan insanların araba kullanmaları sakıncalı olabilir.
    İnsanı Niçin Gıcık Tutar?Gıcık,boğazda hissedilen ve insanı öksürmeye zorlayan bir tahriştir.Genellikle,soluk borumuza herhangi bir sıvı ya da toz vb.kaçması sonucu ortaya çıkar.Çünkü soluk borusu hiç bir yabancı maddeyi kabul etmez ve atmak için derhal harekete geçer.Geçici olarak gelen gıcık,yabancı cismin atılmasıyla sona erer.Ancak insanı da soluk alamama ve boğulma hissiyle hayli rahatsız eder.Gıcık,herhangi bir rahatsızlık,sigara ya da kimyevi madde buharından da meydana gelebilir.Özellikle faranjit,laranjit gibi hastalıklarda gıcık dakikalarca sürebilir.
    Saç Dökülmesi Normal Midir? Hemen herkesin zaman zaman şikayetidir saç dökülmesi.Bu durumun çeşitli sebepleri olabileceği gibi,mevsimlerle de ilgisi vardır.Güneşli yaz aylarında azalan saç dökülmeleri,sonbahar ve kış aylarında daha bir artış gösterir. Ancak unutmamak gerekir ki başımızda ömrü 3,5-4 sene olan 80 ile 120 bin arasında saç kılı bulunur.Günde ortalama 30-40 saç telinin dökülmesi normaldir.
    İlk Kan Bankası:Bu gün bilinen ilk kan bankası,1931 yılında Moskova Acil Yardım Hastanesinde Profesor Sergey YUDİN tarafından kuruldu.« Kan Bankası » deyimi ise,1937 yılında Chicago’daki Cook County Hastanesi Kan Merkezi’ni kuran Bernard Fantus tarafından kullanıldı ve daha sonra deyim,dünya çapında yerleşti.
    İnsandan İnsana İlk Kan Nakli: Bir insandan bir başka insana kan nakletmeyi ilk akıl eden ve bunu başaran kişi,dönemin dahi doktoru 28 yaşındaki Thomas Blundell’dir.Bu genç bilim adamı,1818 yılı Eylül ayında Londra’daki Guy’s Hospital’da kendi buluşu olan ince bir şırınga aracılığı ile değişik kişilerden aldığı taze kanı,ölmek üzere olan bir hastasına aktardı.Ne var ki,kan nakline ilişkin birtakım bilimsel sorunlar bir yana,söz konusu hasta zaten ölümün eşiğindeydi ve deneme doğal olarak başarısızlıkla sonuçlandı.Ancak 10 yıl sonra Doktor Brundell,sağlıklı insanlardan aldığı taze kanla bir başka insanı yaşatmayı başardı ve bu konuda tıp biliminde çığır açarakkendisinden sonra gelecek meslektaşlarına öncülük etti.
    Kan Nakliyle Kurtulan İlk İnsan: Kan nakli sayesinde bir hastanın hayatının kurtulmasına ilk kez 1825 yılında Londra’da tanık olundu.Dr.Doubleday,şiddetli bir iç kanama geçiren bir kadın hastasına,başka insanlardan aldığı yaklaşık 750 gram taze kanı aktardı ve bu kadını kurtardı.İyi denetlenebildiği takdirde kan naklinin başarılı sonuç verebileceğini kanıtlayan bu ilk denemeye karşın hala aşılması gereken iki büyük engel vardı.İlk kez 1900 yılında Viyanalı doktor Karl Landsteimer,kan gruplarını belirledi. Böylece doktorlar,hangi kişilerin kime kan verebileceklerini öğrenmiş oldular.Bu bilginin pratik olarak uygulanabilmesi için aradan yıllar geçmesi gerekti.1907 yılında Norveçli Doktor Jansky, ilk kez kan gruplarını bugün bilinen anlamıyla tam olarak ayırdı.Ertesi yıl,New York’lu Doktor Rueben Ottenberg,bir insandan bir başkasına kan nakletmeden önce,kan grubunun belirlenmesi gerektiğini ve bunun nasıl yapılabileceğini göz önüne serdi.
    İlk Antibiyotik Hangisidir? Bitkilerden ,özellikle küf mantarından elde edilen antibiyotikler,tedavisi zor bir çok ilacın kesin çaresidir.Mikropların büyümesini, çoğalmasını önler,onları kesinlikle yok ederler.Mikropların vücut içinde etkisiz hale getirilmesi ancak antibiyotiklerle mümkün olmuştur.Penisilin,1929 yılında İngiliz bilim adamı Dr.Fleming tarafından keşfedilen ilk antibiyotiktir. Fakat,zatürre,difteri,menenjit,tetanoz ve streptokok veya stafilokok gibi mikropların yaptığı yaralara,iltihaplara karşı kullanılan bu antibiyotik ancak 1941 yılında uygulanmaya başlanmıştır.
    Multijet Active 1.3 16V 75Bg.
    yamtar00@hotmail.com
    yamtar00@grandepuntotr.com

Sayfa 4/5 İlkİlk 12345 SonSon

Benzer Konular

  1. Dizel aracında ısınmaktan dert yananlar işte size pratik çözüm :D
    Mugen_punto tarafından Genel forumunda yazıldı.
    Cevaplar: 22
    Son Mesaj: 25/12/2011, 15:15
  2. Pratik zekalılık bu olsa gerek
    abulbul08 tarafından Geyik forumunda yazıldı.
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 24/03/2010, 23:56
  3. Kan Bağışı Hakkında Bilgiler
    Linos tarafından Haberler forumunda yazıldı.
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25/10/2007, 13:24
  4. aracta navigasyon (cok amaclı pratik cözüm)
    medxr tarafından Teknik Yardım forumunda yazıldı.
    Cevaplar: 12
    Son Mesaj: 12/02/2007, 23:05

Yer imleri

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  


Pratik Bilgiler Forumdaki tüm yazışmalardan üyelerin kendisi sorumludur. Çıkabilecek herhangi bir hukuki durumda, forum yönetimi yetkili merciilerin talepleri doğrultusunda, ilgili üye/üyelerin tüm erişim bilgilerini/kayıtlarını vermekle yükümlüdür. Yeni üye olanlar, maillerine gönderilen onay maillerini onayladıktan sonra, admin onayıyla üye olabilmektedirler. O nedenle üye olurken profil bilgilerinin özenli, doğru ve eksiksiz şekilde girilmesi son derece önemlidir. Üyeler; forumda geçirdikleri zaman zarfında forum kurallarına uymak zorundadırlar. Kurallara aykırı davrandığı tespit edilen üyeler hakkında haber vermeksizin işlem yapma hakkı forum yönetimine aittir. Forum kurallarını okumak için tıklayınız. Unutmayınız; bu ortamdaki özgürlüğünüz, başkalarının özgürlüğüyle sınırlıdır.
Reklam vermek, bilgi & iletişim için: admin@grandepuntotr.com



# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network #

www.fiattr.com   |    www.puntotr.com   |    www.grandepuntotr.com   |    www.puntoevotr.com   |    www.bravotr.com   |    www.lineatr.com   |    www.500tr.com   |    www.ottimotr.com   |    www.aegeatr.com