İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca bu sabah ‘yolsuzluk ve rüşvet iddiasıyla’ ilgili yürütülen soruşturma kapsamında çeşitle adreslere operasyon düzenlendi. Şu ana kadar 49 kişinin gözaltına alındığı 7 kişi hakkında da arama kararının çıkarıldığı operasyon 3 ayrı ana soruşturmayı içeriyor.
İşte dev operasyonda gözaltına alınanların isim listesi…
- İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler
- Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan
- Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar
- Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir
- AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun kuzeni, Çevre Bakanı Danışmanı Sadık Soylu
- Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan,
- İşadamı Ali Ağaoğlu
- Sanatçı Ebru Gündeş‘in eşi işadamı Reza Zerrab
- Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın Özel Kalem Müdürleri Mustafa Behçet Kaynar ve Onur Kaya
- İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü Yener Çavdar (Beyoğlu, Eyüp, Kağıthane ve Şişli’den sorumlu)
-2 Numaralı Yenileme Alanı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü Raşit Şentürk (Süleymaniye dışında Fatih İlçesi’ndeki tüm yenileme alanları, Tuzla ve Zeytinburnu yenileme alanlarından sorumlu)
- İstanbul 4 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü Günseli Aybay (Fatih ve Zeytinburnu’ndan sorumlu)
- 5 Numaralı Koruma Kurulu Üyesi aynı zamanda TOKİ çalışanı Yavuz Çelik, Eski röleve müdürü mimar Hüseyin Başçetin
- Taşyapı’nın sahibi Emrullah Turanlı
- Yorum İnşaat’ın sahibi Osman Ağca
Emlak Konut GYO Müdürü Emniyet’e çağrıldı
Akşam saatlerinde TOKİ’ye bağlı Emlak Konut GYO’dan yapılan açıklamada şirketin genel müdürü Murat Kurum’un bilgisine başvurulmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne çağrıldığı duyuruldu.
Savcı; Muammer Güler, Egemen Bağış, Erdoğan Bayraktar ve Zafer Çağlayan'ın dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istedi.
Konu Moderatör tarafından (19/12/2013 Saat 09:51 ) değiştirilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Şeyhler Dervişler Müritler Meczuplar Ülkesi Olamaz! M.K.Atatürk
Sıkıntı Yok , Jack Daniels Var
Balbay neden çıktı içeriden sanıyorsunuz. Bu iş daha çok büyür,AKP'nin de oyları bölünür... Göreceğiz.
LG-D802 cihazımdan gönderildi
2006 Fiat Grande Punto 1.4 Fire Active Vals Mavi
2008 Peugeot 2.0 HDi Gümüş Gri
2013 Nissan Qashqai 1.5 dCi Platinum Sedefli Beyaz
Punto Forum - www.grandepuntotr.com
Kral Çıplak.
İşte sonları geldi kansızların !
Bu konuda 2 seçenek ağır basıyor.
1- Hükümet halk gözünde kendini büyütmek ve gündemi değiştirmek için kendi kendine operasyon yapıyor. Amacı ise bakın bizdende olsa yolsuzluk yapan ceza alır gibisinden mesaj veriliyor
2- Ya da cemaat kendisinin tasfiye edileceğini düşünerek veya Ergenekon davası gibi işin kendilerine geldiğini anlayarak cemaat hükümete göz dağı veriyor.
" Adalet adalet diye bağıran adaletsizlerin yanında durmaktansa, adaletsizce ölmeyi tercih ederim. Gerçek adaletinde kendi vicdanları olduğunu bilmeyenlerede güler geçerim..! "
Vatandaşı içine soktukları darboğazdan beter olsunlar...
Reklam gibi geldi bana bu yaşananlar ama iş ilerledikçe olayın vehameti başka boyutlar kazandı.bence bu işte Kılıçdaroğlu'nun amerikaya gitmesinin etkisi de var.yanlış anlaşılmasın, çünkü onun ziyareti sonrası balbay dışarı çıktı, 2 hafta sonra da bu olay patlak verdi.
Tabi bunlar sonun başlangıcı. İşlerin bu hale geleceğini inan kimse tahmin etmemiştir.özellikle Muammer Güler e iyi oldu.bangır bangır tv den bağırıyordu, çocuklarınıza sahip çıkın diye ülkedeki tepkiler yükselince okyanus ötesi harekat başladı bu defa ters yöne doğru rüzgar esmeye başladı.soruşturmanın başında ise görevini layıkıyla yerine getiren abd ajanı Zekeriya öz bulunmaktadır.hehehehe
Arkadaşlar dünyanın 4/3 ünü gezmişimdir bu yaşımda ama bu kadar oynanıpta dağılmayan başka ülke görmedim.inanın bazen sinirden gözlerim doluyor ülkemin düştüğü durumları görünce...
İyi akşamlar dilerim.
Sanırım akp nin dağılma sürecini başlatan çarklar dönmeye başladı.Partinin içinde aslında çok daha büyük bir çatlak var ama seçimlere kadar dışarıya olabildiğince yansıtmıyorlar.
Millet düğün salonunda kızlara bakarken ben dışarıda arabalara bakarım.
Şuana kadar medyadan anladığıma göre cemaat operasyonudur. Sanırım savcıları görevden el çektirecekler. İşer daha karışacak. Görelim nolacak...
" Adalet adalet diye bağıran adaletsizlerin yanında durmaktansa, adaletsizce ölmeyi tercih ederim. Gerçek adaletinde kendi vicdanları olduğunu bilmeyenlerede güler geçerim..! "
cemaatin sahibi oldugu bir medya kuruluşunda yaklaşık 5 yıldır aktif olarak sahada calışan biri olarak bekleyin görün derim ::)))))
kimbilir hangi yasa geçiyodur maclisten herkezin gözü burdayken tavşana kaç tazıya tut on senedir götürern götürdü rezza efendi 100milyon tl ye ebrusuna yat alıyo ağaoğlu canlı yayında cebinde ki dolarları altın kaplama cep telefonunu gösteriyo bizde benzine 10 kuruş zam gelince hop oturup hop kalkıyoz çok ah aldılar çok yetim hakkı çıkar inşallah alayının boğazından
emniyet teşkilatının rte nin bilgisi ve talimatı olmadan bu işe girişeceklerini hiç sanmıyorum, belki rte suçu cemaate yükleyip bunların ipini kendi çekti olamazmı?
haa birde akp nin dağılma süreci diyenler olmuş, benim şahsi kanaatim rte 450 milletvekilini komple silip sonraki seçimde yeni bir 450 milletvekili koyar gene %50 oy alır, akp demek rte demek,, rte c.başkanı olduktan sonra dağılma süreci başlar,yok olmaz ama birkaç parçaya bölünür, ondan sonra koalisyonlu ve krizli yıllarımıza tekrar geri döneriz,, haa birde hesap verme devri başlar, akp indiği gün idari kadronun tamamının ergenekon tutuklularından beter bir intikam hamlesiyle karşı karşı karşıya kalacağı kesin
Konu knidos111 tarafından (18/12/2013 Saat 02:11 ) değiştirilmiştir.
kimse farkında değil sanırım akp bu olaydan yara almıyor aksine oylarını artırıyor. bu olayı yapanlar cemaattenmi yoksa dışarıdanmı birileri bilmem ama işin içinde milleti unutuyorlar. bu yapılanlar milletin gözünde cemaati iyice düşürmüştür. birisi demişya ben 5 senedir cemaatin arasındayım olacaklara bakın diye bence o arkadaşın hiçbişeyden haberi yok.
cemaat akp çatışması değil cemaatin kendi arasındaki çatışmayı görmüyorlar. cemaat kendini şuan bitiriyor. emin olun cemaatin %60 ı akp oy vermeye devam edecek. çünkü kimse bu yapılanları tasvip etmiyor. 1 hafta önce havalara çıkardıkları hüküeti bir hafta sonra firavun diye yere vuranları kimse tasvip etmiyor.
cemaatin asıl gücü emniyetti resmen bir çete olarak emniyetin içindeler ve kendi istediklerini yaptırmak için orayı kullanyorlar. bu çeteleşme değilmi sizce. bu ergenekon değilmi.
zamanında iki grup vardı biri ergenekon diğeride cemaat. cemaat hükümetide kullanarak ergenekonu bitirdi.
fakat tayyip cemaatin ergenekondan daha büyük bir çete olduğunu farkedince ve onlarıda tasfiye etmeye çalışınca olaylar 1 günde tersine dönmeye başladı.
evet işin özetini söyleyeyim
-cemaatin içinde bu konuda rahatsız olan bir sürü insan var. yani cemaatin kendi içinde asıl çatışma.
-tayyip çok akıllı birisi emin olunki bu işten minimum %50 oyla yine çıkar.
-halk bugüne kadar cemaate sempati ile bakıyordu ama artık o özelliğini kaybetti.
-tayyip kişi olarak büyük faktör. cemaatin içindeki çetelerin asıl amacı tayyibi indirmek.
-peki cemaat bunu başarırsa, bu kadar güce sahip bir kesim daha neler yapar ???!!! ülke kurtulurmu yoksa asıl çıkmaza ozamanmı girer ????
bence şuan kazanan hala tayyip açık konuşmak gerekirsede ülkeyi boyle gündem değiştirecek güce sahip olan bir örgütün eline bırakmaktansa bunu tercih ederim.
biraz düşünün lütfen...
Ve cemaat yönetime el koyar
Ak icraatlarımız diye bangır bağıranların, gezide 100 milyon dolar devlete zarar verdiler diyenlerin yüzyılın soygununa karışmalarını görmek, çocuklarınıza sahip çıkın diyenlerin çocuklarının rüşvet op. gözaltına alındığını görmek takdir-i ilahi olsa gerek...
dün geziye çıkanları devlete zarar vermekle suçlayan zihniyetin bugün bu olaylara sessiz kalmasını anlayabiliyorum... ne acıdır ölümüne desteklediğin adamların yolsuzlukla, hırsızlıkla, rantla anılması demi...
bu savaştan kaybedenler herkes olacak. hem akp hem cemaat hem vatandaş kaybedecek...
fakat iyiye evrilebilirse ülkenin bağırsakları temizlenecek...
bekleyip göreceğiz. bugün akp yahut cemaat diye diye yorum yapmak yanlış... şuan bu operasyonların arkasında olduğu kesin olan tek yapı abd hükümetidir... gerisi yalandır...
soner yalçın ın konuya farklı bakışını da okumanızı öneririm.
Soner Yalçın: Cemaat’in arkasında kim var
En sonunda söyleyeceğimi hemen yazayım:
Sanıldığı gibi bu son mali operasyon salt Cemaat-Erdoğan kavgası olarak değerlendirilemez.
Olayın çapı çok daha büyüktür.
Erdoğan’la “savaşan”; onu yıpratan perde arkasında bir isim var:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül!
Ayrıntılara gireceğim fakat bir-iki tespit yapmama izin veriniz:
Cemaat, Başbakan Erdoğan’ı en hassas yerinden/ “aşil topuğundan” vurdu; para!
Önce:
Erdoğan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan’la ilgili iki kaset çıkardılar. Ama kamuoyundan bekledikleri tepki gelmedi. (Dün de AKP yandaşı evli bir gazeteci ve dinci bir gazete yöneticisinin kızının fotoğrafları servis edildi. Görüldü ki bu tür belaltı vuruşlar artık ses getirmiyor. Aksine tepki alıyor.)
Cemaat baktı ki, seks kasetleri skandallarıyla istedikleri eski etkiyi yapmıyor başka bir “hal çaresi” buldu.
Öyle bir operasyon yapılmalıydı ki; Cemaat karşıtları bile onaylamalı/desteklemeliydi.
Biliniyor ki, dünyanın her yanında “Temiz Eller Operasyonu” halktan daima destek bulur.
Biliniyor ki, Türkiye’de siyaset-ticaret kirliliği had safhadaydı; hırsızlar artık fütursuzdu.
Ve Cemaat düğmeye bastı.
Aslında ne acı!..
Görüldüğü gibi, bu büyük mali operasyonun amacı kirlilikle savaşmak filan değil. Bu bir güç savaşı/ iktidar kavgası.
Koca Türkiye Cumhuriyeti’nin geldiği yer maalesef burası.
80 yıldır eleştirdikleri Cumhuriyeti ne hale getirdiler.
Erdoğan neden güçsüz?
Peki:
“Gözünü kararttığı” ortada olan Cemaat, bu iktidar savaşından galip çıkar mı?
Devletin “sinir merkezlerini” ne derece ele geçirdiğini bilmiyoruz. Güçlü olduklarını tahmin ediyoruz.
Ve zaten, 17 Aralık Operasyonu’nda şu mesajı verdiler:
“Erdoğan güçsüz, biz güçlüyüz!”
Erdoğan güçsüz mü? Evet.
Güçsüz bırakılmasının yani elini kuvvetlendirememesinin sebebi var.
Dershane kriziyle birlikte Erdoğan’ın, emniyette büyük bir operasyona başlayacağı bilgisi kulislerde konuşuluyordu. 40’ı aşkın emniyet müdürünü değiştireceği söyleniyordu. “Ha bugün ha yarın olacak” deniyordu.
Emniyet müdürleri kararnamesi bir türlü çıkamadı.
Çankaya Köşkü’nün sayıyı 10’a düşürdüğü fısıldanıyor. Zaten Mayıs 2013’teki kararnamede Erdoğan sadece 5 emniyet müdürü değiştirebilmişti.
Keza, Ağustos 2013 valiler kararnamesinde ise yedi valiyi merkeze çekebilmişti.
Evet, Erdoğan bürokrasiye niye hakim olamıyor?
Sebebi belli; Erdoğan’a engeller çıkaran biri var: Çankaya Köşkü’ndeki Cumhurbaşkanı Gül.
Erdoğan üçlü kararnamelerde geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi istediği atamaları yapamıyor; Gül zorluk çıkarıyor.
Yani:
Erdoğan’ın karşısında sadece Cemaat yok.
Cemaat ile birlikte hareket eden Köşk var!
Erdoğan, Gül ile Cemaat arasına sıkıştı kaldı.
İşte Cemaat, arkasına da Köşk desteğini alarak Erdoğan’ı güçsüz gördü ve “aşil topuğu”ndan vurdu.
Bakalım Erdoğan, bu operasyondan sonra emniyet kararnamesini çıkarabilecek mi?
“Sır Bekçileri”
Nihayet bir soruşturmada gizlilik ilkesine uyuldu.
Tabii yasaya uymak için yapmadılar; “Erdoğan duyar ve engeller” diye!
17 Aralık Operasyonu’nda hiçbir sızma olmadı. İstanbul’un valisinden emniyet müdürüne kadar hiçbirinin haberi yoktu. Şoke oldular.
Cemaatin emniyet ve adliye içinde ne derece örgütlü olduğunu düşünebiliyor musunuz?
Aklıma Hasan Sabbah’a ölümüne bağlı Haşhaşiler (“Assasins”/“Sır Bekçileri”) geldi. Sadrazam (Başbakan) Nizamülmülk’ü öldürerek hem Selçuklular’ı hem de sonra kendi sonlarını hazırladılar.
Görünen o ki, Cemaat mensupları da ister polis ister savcı olsun “Hocaefendi”lerine böylesine bağlı. “Görevden alınırım”, “başıma bela gelir” gibi klasik bürokrat korkuları yok. Sonunu düşünen zaten mürit olamıyor!
Bu derece büyük bir operasyonda sızma olmaması Cemaatin polis-yargı içinde ne derece örgütlü olduğunu ispat ediyor.
Heyhat! Geçmiş günlerde; Ergenekon-Balyoz gibi operasyonlarda Cemaatçi polisler her İstanbul’a geldiğinde Erdoğan’a havaalanında bilgi veriyordu. Artık köprünün altından çok sular aktı.
Erdoğan, polis operasyonlarını Cemaat televizyonlarından öğreniyor!
Kim kazanacak kim kaybedecek?
Bundan sonra ne olacak?
Artık savaş baltaları çıkarıldı. “Kelleler” koparılacak.
Kuşkusuz yine arabulucular devreye girecek; ortam yumuşatılmaya çalışılacak.
Ama bunlar barış getirmez; geçici yumuşamalar olabilir. Fakat araya artık kuşku girmiştir. Kuşku giren ilişki mutlaka biter.
Kim kazanacak kim kaybedecek?
Bırakın sadece uluslararası desteği; partisi bile alttan alta kaynayan Erdoğan, uzun dönemde bu savaşın kaybedeni olacaktır.
Bakmayınız Erdoğan’ı “delikanlı” gösteren imaj pazarlamacılarına; aslında güçlü bir siyasi iradesi yok; kuvvet karşısında mutlak geri adım atıyor. Tipik bir oportünist! Balyoz dolasıyla ordu vs operasyonlarda uluslararası güç odakları ile merkez medya ve dolasıyla kamuoyu desteği olmasa kesinlikle yapamazdı. 2004 MGK belgesi ortada!
Erdoğan 17 Aralık Operasyonu’ndan sonra olayın sıcaklığıyla bağırıp çağıracaktır ama sonunda seçimleri filan düşünerek geri adım atacaktır ve işte bu korkak manevra sonunu getirecektir.
Hele bakanlarını ve “kesesi” olduğu iddia edilen işadamlarını kurtarmak için yapacağı kaba hamleler kamuoyu nezdindeki puanını eksiltecektir.
Evet: 17 Aralık’ta Erdoğan kucağında pimi çekilmiş bomba buldu.
Peki, arkasına ABD-İsrail gibi uluslararası güçleri alan Cemaat bu savaşın galibi olacak mı?
Böylesine yıpratıcı bir savaştan güçlü çıkma ihtimali zor görünüyor.
Artık “hoşgörü merkezi”, “yurt dışında okullar” ya da “hizmet” gibi saygın/kabul gören argümanlar çöpe gitmiştir. Cemaat, kamuoyunda gerçekte olduğu imajıyla görülmeye başlamıştır. İktidarı isteyen bir siyasal güç odağı olduğu ortaya çıkmıştır.
Peki ya, Abdullah Gül?
O kazanacak mı, kaybedecek mi?
Buna CHP karar verecektir!
Evet, sonuçta kazanan:
İlk başta kaybetti gibi gözükse de, bu sancılı süreci atlatan Türkiye olacaktır.
Konu outlife tarafından (18/12/2013 Saat 09:55 ) değiştirilmiştir.
Her Mücadele Eden Kazanamamıştır Belki Ama, Her Kazanan Mücadele Etmiştir...
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde 5 şube müdürü görevden alındı. Görevden alınan müdürler arasında İstanbul'daki rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu yürüten isimler de var.
İstanbul Emniyeti’nin operasyon yetkisine sahip 5 üst düzey emniyet müdürü görevden alındı. Görevden alma işleminin bu sabah gerçekleştiği öğrenildi.
Görevden alınan isimler şunlar:
Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı
Kaçakçılık Şube Müdürü Tuğrul Turhal
Organize Şube Müdürü Nazmi Ardıç
Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse
Asayiş Şube Müdürü Ertan Erçıktı
Her Mücadele Eden Kazanamamıştır Belki Ama, Her Kazanan Mücadele Etmiştir...
Bakalım,neler olucak..
Konu fotobelit tarafından (18/12/2013 Saat 10:17 ) değiştirilmiştir.
Biz Eylem Yaptık Siz Hırsızlık
Biz Gaz Yedik Siz Haram
Biz Omuz Verdik Siz Rüşvet....
Her Mücadele Eden Kazanamamıştır Belki Ama, Her Kazanan Mücadele Etmiştir...
Forumdaki tüm yazışmalardan üyelerin kendisi sorumludur. Çıkabilecek herhangi bir hukuki durumda, forum yönetimi yetkili merciilerin talepleri doğrultusunda, ilgili üye/üyelerin tüm erişim bilgilerini/kayıtlarını vermekle yükümlüdür. Yeni üye olanlar, maillerine gönderilen onay maillerini onayladıktan sonra, admin onayıyla üye olabilmektedirler. O nedenle üye olurken profil bilgilerinin özenli, doğru ve eksiksiz şekilde girilmesi son derece önemlidir. Üyeler; forumda geçirdikleri zaman zarfında forum kurallarına uymak zorundadırlar. Kurallara aykırı davrandığı tespit edilen üyeler hakkında haber vermeksizin işlem yapma hakkı forum yönetimine aittir. Forum kurallarını okumak için tıklayınız. Unutmayınız; bu ortamdaki özgürlüğünüz, başkalarının özgürlüğüyle sınırlıdır.
# Fiat Türkiye Kullanıcı Forumları Network # |
Yer imleri