PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : "hayata Dair"



microab
05/02/2007, 17:50
Jackson Brown'in "Su Hayatta Neler Ogrendik Neler" adli
kitapcigindan:

1- Kendimi neselendirmek istedigim zaman en iyi yolun baska
birini neşelendirmeye çalışmak olduğunu öğrendim.

2 - Bir bebegin evlilik sorunlarini çözemeyecegini ögrendim.

3- Bir tartismayi tatliya baglamadan yataga gidilmemesi gerektiğini
öğrendim.

4- Isyerinde romantik iliskiler aranmamasi gerektigini ögrendim.

5- Insanin kendisinden daha sorunlu birisiyle evlenmemesi
gerektigini ögrendim.

6- Çalistirdigimiz insanlara iyi davrandigimizda, onlarin da
müsteriye iyi davrandiklarini ögrendim.

7- Bir toplantida zekâmi ya da sohbetimi göstermek konusunda
tercih yapmak gerektiğinde sohbeti seçmenin daha iyi olacağını
öğrendim.

8- Insanlara iyi davranmanin hiçbir maliyeti olmadigini ögrendim.

9- Gerçekten yasamaya baslamak için emeklilik beklenirse, çok
uzun bir süre beklenilmiş olunacağını öğrendim

10-Iyi kalpli olmanin mükemmel olmaktan daha önemli oldugunu


11-Bir domuza ve bir çocuga istedikleri her seyi verirseniz sonuçta
çok iyi bir domuzunuz ve çok kötü bir çocuğunuz olacağını öğrendim.


12-Kimle evlenecegin kararinin hayatta verilen en önemli karar
olduğunu öğrendim.

SEVGİ
Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş. Hemen oğlunun yanına koşmuş ve çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış. Biraz sakinleşince oğlunu hemen hastaneye götürmüş.

Doktor, çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan çıkıp gözlerini açtığında,bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle, "Babacığım,kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm." demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş:
"Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak?" Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş...
Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın.

Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda, önce biraz düşünün. Kamyonlar onarılabilir, ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman onarılamaz; genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı göremeyiz. İnsan hata yapar.
Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler , insanı sonsuza kadar rahatsız eder.
Harekete geçmeden önce durun ve düşünün. Sabırlı olun. Anlayış gösterin ve sevin.

LÜTFEN DİKKAT
Jack yavaslamadan once Takometreye bakti: Hiz limitinin 50 oldugu yerde 73 ile gidiyordu ve son dort ay icerisinde dorduncu defa polis tarafindan durduruluyordu. Bir insan nasil bu kadar sanssiz olabilirdi?

Jack arabasini saga cekti. "Insallah su anda yanimizdan daha hizli bir araba gecer" diye dusunuyordu. Polis elinde kalin bir not defteri ile arabadan indi. Bob? Bu Polis Kiliseden Bob degilmi? Jack iyice arabasinin koltuguna sindi. Bu durum bir cezadan daha kotuydu.Kiliseden tanidigi bir Polis, arkadas olduguna bakmaksizin birini durduruyordu. Hemde hizli gidip, trafik kurallarini ihlal ettigi icin.
"Merhaba Bob. Birbirimizi yeniden boyle gormemiz cok ilginc"
"Merhaba Jack" Bob gulumsemiyordu.
"Beni, karimi ve cocuklarimi gormek icin eve giderken yakaladin"

''Evet oyle" Bob umursamaz gorunuyordu. !
;"Son gunler eve hep cok gec geldim. Cocuklarim beni uzun suredir
hic gormedi. Ayrica Diana bana bu aksam Patates ve biftek yiyecegimizi
soyledi. Ne demek istedigimi anliyormusun?"
"Evet ne demek istedigini anliyorum. Ayrica trafik kurallarini
ihlal ettiginide biliyorum." diye cevapladi Bob.
"Eyvah! Bu taktik fazla ise yaramayacak gibi. Taktik degistirmek
gerekli" diye dusundu Jack "Beni kac ile giderken yakaladin?"
"Yetmis. Lutfen arabana girermisin?" dedi Bob.
"Ah Bob,bekle bir dakika lütfen. Seni gordugum anda Takometreye
baktim. Sadece 65 ile gidiyordum."
"Lutfen Jack, arabana gir" diye usteledi Bob.
Jack cani sikkin bir sekilde arabasina girdi, kapiyi carparak
kapatti. Bob not defterine bir seyler yaziyordu.
"Bob niye benim ehliyetimi ve araba ruhsatini istemiyorki" diye
dusundu Jack.
Ne olursa olsun, bundan sonra kilisede bu adamin yanina
oturmaktansa, birkac Pazar Jack kiliseye gitmeyecekti.
Bob kapiyi tiklatiyordu. Jack arabasinin penceresini 5 cm kadar
acti.
Bob Jack'a bir kagit verdi ve gitti.
"Ceza degil bu" diye kendi kendine soylendi Jack. Bir anda
sevinmisti. Bu bir yaziydi ve kagitta sunlar yaziyordu:
"Sevgili Jack, benim bir kizim vardi. Alti yasindayken cok hizli araba kullanan biri tarafindan olduruldu. Bu kazadan dolayi, adam cezalandirildi. 3 ay hapishane cezasiydi bu. Bu adam hapishaneden cikinca kendi cocuklarina sarilip, opup, onlari tekrar koklayabildi. Ama ben... Ben kizimi tekrar koklayabilip, opebilmek icin, cennete gidinceye kadar beklemem gerekiyor. Bin defa adami affetmeye calistim. Bin kerede basardigimi zannettim. Belki basarmisimdir, ama hala kizimi dusunuyorum. Lutfen benim icin dua et ve dikkat et Jack, tek bir oglum kaldi."

Jack 15 dakika kadar bir sure yerinden kipirdayamadi. Daha sonra kendine gelip, yavas yavas evine gitti. Evine varinca, cocuklarina ve karisina sikica sarildi.

Hayat cok degerli, surekli dikkat et. Dikkatli araba kullan ve baskalarinin hakkina saygi goster. Hicbir zaman unutma, istedigin kadar araba satin alabilirsin, ama insan hayatini... Gercekten ilginc.

--ALINTIDIR--

SANIRIM HEPİMİZ BİŞEYLER BULACAĞIZ BU SATIRLARDAN ARKADAŞLAR...

Sezgintr
06/02/2007, 01:35
Emeğine sağlık çok güzel.