Birkan61
07/02/2013, 18:41
Bazı araçlarda hava yastığı açılmaması gibi yorumlar konular okudum daha önce bi çok kez..
Ona nazaran biraz araştırma yaparak sizlerlede paylaşmak istedim :)
Öncelikle videomuz ;
Araçlarda hava yastıkları nasıl çalışır (CADDE MODİFİYE) - YouTube (https://www.youtube.com/watch?v=VV9jP4KDc1c)
Hava Yastığı (AİR BAG), otomobillerde çarpışma esnasında içerisine, hava yahut gaz dolarak şişen, sürücü ve yolcuları korumayı amaç edinen bir sistemdir.
1950 ve 1955 ‘li yıllarda hava yastığı için patent çalışmaları olmuş fakat kullanılan yöntemler ve hava yastığını şişerecek sistemler hakkında yoğun tartışmalar yaşanmıştır. Bunlara örnek verecek olursak; hava yastığını sürücü bir düğmeye basarak hareketlendirecekti, pratik olarak manasız bir yoldu, bir diğeri; fişek yardımı ile hava yastığı şişirilecekti bu da tehlikeli bir yoldu.
1980’li yıllarda ise otomobillere entegrasyonu gerçekleşti ve bir çok kazada hayat kurtarıcı olarak rol aldı ve almaya da devam etmekte.
Hava yastıkları ince naylon ya da iplikten yapılmıştır. Direksiyon ve konsolda sarılı şekilde barındırılırlar. Çarpışma anında saniyenin onda biri hızda şişerek sürücü ve yolcuları korur. Hava yastığının harekete geçmesi için otomobilin ön kısmında bir sensör bulunur. Tehlikeyi hava yastığına bildiren bu sensördür.
Sensör’ün çalışma mantığı ise; araç sert cisme temas ettiğinde (eşik hız veya üstünde) sensör durumu algılar ve hava yastığının şişmesi için sodyum azide bileşiğinin bulunduğu ortama kıvılcım çakar.Kimyasal reaksiyon sonucu nitrojen ayrışır ve ortaya yüksek hacimli gaz açığa çıkar. Böylece hava yastığı şişer.
1980 yılında ilk hava yastığı kullanan araba MERCEDES BENZ W126 S-Class’tır. İlk yolcu hava yastığı ise 1987 Yılında PORSCHE 944 model otomobilde kullanılmıştır. O yıllardan günümüze kullanımı yaygınlaşarak artmaktadır.
https://www.bilgiustam.com/resimler/2009/04/2.gif
Bir başka bilgi ise ;
Hava yastıkları 80'li yılların başında ortaya çıktıklarından beri binlerce hayatı kurtarmışlardır. Aslında hava yastıkları İkinci Dünya Savaşı sırasında uçakların yere çakılmalarında bir önlem olarak tasarlanmış ve ilk patent o zamanlarda alınmıştı. Hava yastıklarının arabalara uygulanmasında birçok problemle karşılaşıldı.
Basınçlı havanın araba içinde muhafazası, süratle şişmenin sağlanması, ani şişme sırasında yastığın patlamasının veya kişiye zarar vermesinin önlenmesi vs... Hava yastığında üç ana parça vardır. Birincisi yastığın kendisi ki, ince naylon iplikten yapılmış ve konsolda bir silindir üzerine sarılmıştır.
Aslında sürücü tarafındaki hava yastığı diğerlerinden farklıdır. Diğerleri tipik bir silindir şeklinde iken sürücü tarafındaki direksiyonun ortasına uyacak şekildedir. İkinci olarak yastığa ne zaman şişeceğini bildiren, arabanın ön tarafında bir sensör vardır. Bir tuğla duvara yaklaşık saatte 15 - 25 kilometre süratle çarpıldığında oluşacak kuvvet karşısında sinyal verecek şekilde ayarlanmıştır.
Son olarak da şişirme sistemi vardır. Hava yastıkları sıkıştırılmış veya basınç altındaki havanın veya bir gazın salıverilmesiyle şişmezler. Bir kimyasal reaksiyonun sonucunda şişerler. Bu kimyasal reaksiyonun ana maddesi 'sodyum azide'dir, yani NaN3. Normal şartlarda durağan olan bu molekül ısıtılınca anında ayrışır ve ortaya nitrojen gazı çıkar. Çok az miktarından, yani 130 gramından 67 litre nitrojen çıkabilir.
Ancak bu ayrışmadan ortaya bir de sodyum (Na) çıkar ki, çok reaktiftir. Su ile birleşince vücuda bilhassa gözlere, buruna ve ağza ağır tahribat verebilir. Bu tehlikeyi önlemek için hava yastığı üreticileri kimyasal reaksiyonda sodyum ile birleşebilecek bir gaz daha kullanıyorlar ki, bu da potasyum nitrattır (KNO3). Bu reaksiyondan da yine ortaya nitrojen çıkar.
Arabanın önündeki sensör belli bir seviyenin üstündeki çarpmada, NaNS'ün bulunduğu tüpe bir elektrik sinyali gönderir. Burada çok küçük bir spark oluşur ve bunun yarattığı ısıdan da NaN3 çözülür, açığa çıkan nitrojen hava yastığına dolarak şişirir. Burada ilginç olan sensörün çarpmayı algılaması ile yastığın şişmesi arasında geçen zamandır.
Sadece 30 milisaniye yani 0.030 saniye. Bir saniye sonra yastık üzerindeki özel delikler vasıtası ile kendi kendine söner ve kazazedeye devamlı baskı yapılmasına mani olur.
Ona nazaran biraz araştırma yaparak sizlerlede paylaşmak istedim :)
Öncelikle videomuz ;
Araçlarda hava yastıkları nasıl çalışır (CADDE MODİFİYE) - YouTube (https://www.youtube.com/watch?v=VV9jP4KDc1c)
Hava Yastığı (AİR BAG), otomobillerde çarpışma esnasında içerisine, hava yahut gaz dolarak şişen, sürücü ve yolcuları korumayı amaç edinen bir sistemdir.
1950 ve 1955 ‘li yıllarda hava yastığı için patent çalışmaları olmuş fakat kullanılan yöntemler ve hava yastığını şişerecek sistemler hakkında yoğun tartışmalar yaşanmıştır. Bunlara örnek verecek olursak; hava yastığını sürücü bir düğmeye basarak hareketlendirecekti, pratik olarak manasız bir yoldu, bir diğeri; fişek yardımı ile hava yastığı şişirilecekti bu da tehlikeli bir yoldu.
1980’li yıllarda ise otomobillere entegrasyonu gerçekleşti ve bir çok kazada hayat kurtarıcı olarak rol aldı ve almaya da devam etmekte.
Hava yastıkları ince naylon ya da iplikten yapılmıştır. Direksiyon ve konsolda sarılı şekilde barındırılırlar. Çarpışma anında saniyenin onda biri hızda şişerek sürücü ve yolcuları korur. Hava yastığının harekete geçmesi için otomobilin ön kısmında bir sensör bulunur. Tehlikeyi hava yastığına bildiren bu sensördür.
Sensör’ün çalışma mantığı ise; araç sert cisme temas ettiğinde (eşik hız veya üstünde) sensör durumu algılar ve hava yastığının şişmesi için sodyum azide bileşiğinin bulunduğu ortama kıvılcım çakar.Kimyasal reaksiyon sonucu nitrojen ayrışır ve ortaya yüksek hacimli gaz açığa çıkar. Böylece hava yastığı şişer.
1980 yılında ilk hava yastığı kullanan araba MERCEDES BENZ W126 S-Class’tır. İlk yolcu hava yastığı ise 1987 Yılında PORSCHE 944 model otomobilde kullanılmıştır. O yıllardan günümüze kullanımı yaygınlaşarak artmaktadır.
https://www.bilgiustam.com/resimler/2009/04/2.gif
Bir başka bilgi ise ;
Hava yastıkları 80'li yılların başında ortaya çıktıklarından beri binlerce hayatı kurtarmışlardır. Aslında hava yastıkları İkinci Dünya Savaşı sırasında uçakların yere çakılmalarında bir önlem olarak tasarlanmış ve ilk patent o zamanlarda alınmıştı. Hava yastıklarının arabalara uygulanmasında birçok problemle karşılaşıldı.
Basınçlı havanın araba içinde muhafazası, süratle şişmenin sağlanması, ani şişme sırasında yastığın patlamasının veya kişiye zarar vermesinin önlenmesi vs... Hava yastığında üç ana parça vardır. Birincisi yastığın kendisi ki, ince naylon iplikten yapılmış ve konsolda bir silindir üzerine sarılmıştır.
Aslında sürücü tarafındaki hava yastığı diğerlerinden farklıdır. Diğerleri tipik bir silindir şeklinde iken sürücü tarafındaki direksiyonun ortasına uyacak şekildedir. İkinci olarak yastığa ne zaman şişeceğini bildiren, arabanın ön tarafında bir sensör vardır. Bir tuğla duvara yaklaşık saatte 15 - 25 kilometre süratle çarpıldığında oluşacak kuvvet karşısında sinyal verecek şekilde ayarlanmıştır.
Son olarak da şişirme sistemi vardır. Hava yastıkları sıkıştırılmış veya basınç altındaki havanın veya bir gazın salıverilmesiyle şişmezler. Bir kimyasal reaksiyonun sonucunda şişerler. Bu kimyasal reaksiyonun ana maddesi 'sodyum azide'dir, yani NaN3. Normal şartlarda durağan olan bu molekül ısıtılınca anında ayrışır ve ortaya nitrojen gazı çıkar. Çok az miktarından, yani 130 gramından 67 litre nitrojen çıkabilir.
Ancak bu ayrışmadan ortaya bir de sodyum (Na) çıkar ki, çok reaktiftir. Su ile birleşince vücuda bilhassa gözlere, buruna ve ağza ağır tahribat verebilir. Bu tehlikeyi önlemek için hava yastığı üreticileri kimyasal reaksiyonda sodyum ile birleşebilecek bir gaz daha kullanıyorlar ki, bu da potasyum nitrattır (KNO3). Bu reaksiyondan da yine ortaya nitrojen çıkar.
Arabanın önündeki sensör belli bir seviyenin üstündeki çarpmada, NaNS'ün bulunduğu tüpe bir elektrik sinyali gönderir. Burada çok küçük bir spark oluşur ve bunun yarattığı ısıdan da NaN3 çözülür, açığa çıkan nitrojen hava yastığına dolarak şişirir. Burada ilginç olan sensörün çarpmayı algılaması ile yastığın şişmesi arasında geçen zamandır.
Sadece 30 milisaniye yani 0.030 saniye. Bir saniye sonra yastık üzerindeki özel delikler vasıtası ile kendi kendine söner ve kazazedeye devamlı baskı yapılmasına mani olur.