PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Le Monde ve Stern den....TURKiYE



hera
27/07/2007, 13:11
'Ucuncu Dunya Savasi Turkiye'den cikabilir' baslikli yazi, Le Monde
ve
Stern'de de yayimlandi.

Iste o ilginc yazi:


Ucuncu Dunya Savasi, Turkiye'den cikabilir...

Turkiye, son ve buyuk bir hesaplasmaya dogru gidiyor.
Bu ulke korkuldugu gibi irka ya da dine dayali bir bolunme yasamadi.
Daha korkunc ve daha temel bir bolunmeyle sakatlandi.

Cumhuriyet boyunca suren "kulturel bolunme" artik
iyice keskinlesti.

Simdi bir yanda, ayakkabilarini sokak kapisinin onunde cikaran,
kadinlarinin basini orttugu,

erkeklerinin sokaga pijamayla da cikabildigi, erkek cocuklarinin
kahveye
gittigi,

kizlarinin tam bir baski altinda yasadigi, turkuyle arabesk arasi bir
muzikten hoslanan,

belki de hic kitap okumamis, hic dansetmemis, hic kari koca birlikte
lokantaya gitmemis,

hic tiyatro seyretmemis, evlerinde floresan lamba yakan, iyi egitim
alamamis,

dini inanclari kuvvetli kalabalik bir kitle var.

Diger yanda ise kiz lisesiyle Robert Kolej yelpazesinde egitim
gormus,

bir dugun salonunda ya da kolej partisinde dansetmis, sinemaya giden,

cok fazla olmasa da kitap okumus, muzik zevki pop sarkilarla klasik
muzik
arasinda dolasan,

evi nispeten daha zevkli dosenmis, kizlarin flortune izin verilmese
bile
goz yumulan,

Allah'a inanan ama ibadete pek aldirmayan, kadinlarinin basini
ortmedigi,

Sarabin kalitesinden pek anlamasa da kadin erkek bir arada gidilen
bir
gezmede icki de icmis, gazetelere bakan, magazin haberlerini izleyen,
kendini birinci gruba kiyasla cok gelismis hisseden, entelektuel duzeyi
cok
yuksek olmasa da okumus yazmis,

Bati standartlarina yakin bir grup var.

Bu iki grubun yasam tarzi birbirinden kopuk.

Onlari, Bati'daki siniflar arasinda ortak bir zevk yaratan kilise
muzigi,
dini resimler, Incil'in
sinemalara bile yansimis hikayeleri gibi birlestirecek kulturel bir
zemin
yok.

Hayatlari, zevkleri, inanislari birbirinden farkli.

Hatta birbirine dusmanca.

Birinci grup Cumhuriyet boyunca horlanmis, asagilanmis, itilip
kakilmis.

Simdi bu grup siyasal olarak orgutlendi. Kalabaliklar.
Ve her secimi kazanacak siyasi bir gucleri var artik.

Ikinci grup ise azinlikta. Ve artik bir daha secim kazanma
ihtimalleri
yok.

Bu noktada da tarihi bir paradoks ortaya cikiyor.

Daha Batili olan "ikinci grup", Bati'nin siyasi
degerlerini kabul ederse bir daha asla iktidari ele
geciremeyecegini bildigi icin Bati'ya ve Bati'nin
demokratik degerlerine dusman oluyor.

Yasam tarzi olarak Bati'ya dusman olan kesim ise
iktidari ancak Bati'nin kriterlerini kabul ederek ele
gecirebilecegini bildigi icin Bati'yla iliskileri
gelistirmek ve demokrasiyi kabullenmek istiyor.

Bu kulturel parcalanmada "ordu" onemli bir role sahip.

Eger, birinci grubu desteklerse ve Bati'nin
demokrasisi burada kabul gorurse, ordu da iktidarini
kaybedecek.

Aslinda birinci grubun cocuklarindan olusan ordu,
kendi iktidarini surdurebilmek icin, kendisine
benzemeyen ikinci grupla isbirligi yapiyor. Bir
anlamda kendi koklerine ihanet ediyor.

Bu iki grup siyasi iktidar icin son kez carpismak
uzere hareketlenmis gozukuyorlar.

Birinci grup ekonomik olarak da guclu artik,
Anadolu'da uretim yapiyor, "devletle" arasi iyi
olmadigi icin malini dis dunyaya satiyor. Para
kazaniyor. Siyasi orgutunu destekliyor.

Ikinci grup parasal guc olarak da kuvvetli degil.

Dis dunyayla is yapan, disardan borclanan buyuk
burjuvazi, Turkiye'nin ancak demokrasiyle
normallesebilecegin e inanan entelektuel kesim,
devletin yapisinin degismesi ve dunyayla butunlesmesi
gerektigini dusunen bir grup burokrat, birinci grubun
destekcileri.

Yargi, ordu, burokrasinin onemli bir kismi ikinci
grubun arkasinda.

Ikinci grup, siyasetle, demokrasiyle iktidari elinde
tutmasinin mumkun olmadigini kavradigindan simdi
siyaset ve demokrasi disinda bir cozumun pesinde.

Cumhurbaskani secimi kavganin keskinligini ve iki
tarafin niyetlerini acikca ortaya koydu.

Ordu destekli ikinci grup artik secim de istemiyor.

Ve darbe soylentileri gittikce artiyor.

Cuntalardan soz ediliyor.

Peki, darbe olursa ne olur?

Yasam tarzi Bati'ya daha yakin olan grup orduyla
birlikte iktidara gelir ve Bati'nin destegini
kaybeder.

Avrupa buna kesinlikle karsi cikar.

Amerika her zamanki pragmatizmiyle, Kuzey Irak ve
Ortadogu politikalarini desteklemesi karsiliginda
darbeyi kabullenebilir aslinda. Ama Amerika'nin onunde
de ciddi bir engel var. "Demokrasi getirecegim" diye
Irak'i isgal eden bir ulke, dunyaya ve kendi kamuoyuna
Turkiye'deki "darbeyi" niye destekledigini
aciklayamaz. Ve Irak faciasindan sonra ikinci bir
"zorlamayi" gerceklestirecek gucu yok. Istese de
istemese de darbeye karsi cikacak.

Silahini ve parasini Bati'dan alan bir ordu ve ulke,
Bati'dan koptugunda ne yapacak?

Sanirim uzun zamandir bunu dusunuyorlar ve korkarim
bunun cevabini buldular.

Turkiye'de darbe olursa, tarihte bugune kadar hic
gerceklesmemis yeni bir olusumla karsilasacak dunya.

Turkiye, olasi bir darbeden sonra, Rusya ve Iran'la
ortaklik kurmak isteyecek.

Silahi, enerjiyi ve parayi bu iki ulkeden alacak.

Rusya'yla Iran'in elindeki dogal gaz, petrol ve
nukleer guc, Turkiye'yi bir sureligine de olsa ayakta
tutmaya yeter.

Ama Rusya, Turkiye, Iran bloku dunyanin butun
dengelerini degistirir.

Ortadogu'nun kontrolunu tumuyle ele gecirir.

Avrupa'yi kucuk kitasina hapseder.

Kafkaslar'i, Afganistan'i, Pakistan'i kendi gucune
katar.

Musluman dunyayla yakin bir iliski kurar.

Petrol kaynaklarina egemen olur.

Cin'le isbirligi yapabilir.

Bu gelisme, Avrupa, Amerika ve biraz da Japonya'dan
olusan "Bati"nin dunyadaki etkinligini inanilmaz bir
bicimde azaltir.

Yeni blok asker, enerji ve para acisindan cok
guclenir.

Boylece, Turkiye'deki catlama dunyada buyuk bir
catlamaya yol acar.

Eger Ucuncu Dunya Savasi cikacaksa, sanirim, bu
catlamadan cikar.

"Asla boyle bir sey olmaz" diyebilirsiniz... Niye
olmayacagina dair elinizde cok kuvvetli veriler varsa,
soyleyin.

Ama, ya olursa... Ki bana cok mumkun geliyor.

O zaman ne yapacaksiniz?

Bugun Turkiye'de kamplasan ve bolunen insanlarin da...

Turkiye'yi Avrupa disina itmeye calisan, eski bir
imparatorluk olmanin bir yaniyla cok gorkemli, bir
yaniyla cok zayif mirasina sahip olan bir ulkeye
kustahca davranan, isbirligi yerine "basogretmenlik"
yapmaya kalkan Avrupa'nin da...

Turkiye politikasinda "ikili" oynayip, kurnazlik
ettigini sanan Amerika'nin da...

Bu senaryoyu bir dusunmesini isterim dogrusu.

Turkiye'de yaklastigi gorulen kanli bir catismanin
butun dunyayi yakmasi sandiginiz kadar uzak bir
ihtimal degil.

Hic unutmayin ki ilk dunya savasi tek bir tabancanin
patlamasiyla baslamisti.

gogigogi
27/07/2007, 13:33
evlerinde floresan lamba yakan,anlayamadım illa ampul mü yakmak gerekiyo evde:gome_whi:

BGRAYS
27/07/2007, 15:03
doguk payı cok fazla olan bı yazı ozellıkle de paradoks kısmı ...

dısardan durum cok daha net ve objektıf incelenmıs arastırılmıs ...

paylasım ıcın tesekker hera ...

civcivx
27/07/2007, 16:00
Alıntı için teşekkürler. Türkiye'nin insanlarının içinde bulunduğu durumu gerçekten çok iyi betimlemiş.

Bu yazı ile ilgili bir link varsa sevinirim. (Dergi internet sitesi vb.)

İbrahimKC
27/07/2007, 16:23
Paylaşım için çok teşekkürler.
Gerçekten etkileyici bir yazı..

memat
27/07/2007, 16:42
paylaşım için teşekkürler içinde bulunduğumuz durumu çok iyi anlatıyor

hera
27/07/2007, 16:47
Alıntı için teşekkürler. Türkiye'nin insanlarının içinde bulunduğu durumu gerçekten çok iyi betimlemiş.

Bu yazı ile ilgili bir link varsa sevinirim. (Dergi internet sitesi vb.)

Yazının nereden alıntı olduğunu bilmiyorum.Ama çok net bi şekilde ve tarafsızca yazılmış bi yazı olduğunu düşünüyorum..Fransızcam olmadığı için Le monde sitesinden hiçbişey anlamadım..malum fransızlar işte..:d ingilizcesi yok sitelerinin..
eğer dış basındaki buna benzer yorumları okumak istesen aşağıdaki linkten ulaşabilirsin..
stern.de (https://www.stern.de/search/index.html?nv=qu&stern=1&guj=1&searchmode=artikel&q=turkei&x=0&y=0)

Misafir2
27/07/2007, 16:48
pAylaşım için telşekkürler

Akincl
27/07/2007, 18:01
Hepimizin bildiği gibi düşmanlarımız, bizim Ortadoğu üzerinde söz sahibi olmadan HANGİ İDEOLOJİ OLURSA OLSUN FARKETMEZ iç çatışmalarla kan keybeden sözde sürekli gelişmekte olan bir ülke konumunda olup; asla gelişimini tamamlamayan bir ülke olmamızı istiyorlar.

darbe olmasa da onların istekleri birşekilde malesef gerçekleşiyor.

korktukları noktaları da bu objektif yazı gerçekten iyi açıklıyor.

amerikanın büyük ortadoğu projesi de artık sır olmaktan çıktı.

ortadoğunun haritası değişecek .Kaçınılmaz son bunu gösteriyor.

Bizim de bu süreçte kilit rol oynayacağımız ortada.

birilerinin bu ülkeyi kendi çıkarları uğruna ya da bazı sebeplerden aldanarak yıllar evvel sattığını da bildiğimden olası bir 3. dünya savaşında yalnız kalabileceğimizi şimdiden söyleyebilirim.

tarih tekerrürden ibarettir.

ATAMIZ GENÇLİĞE BOŞUNA HİTAP ETMEDİ.